Medya El Birliği Grubu bileşeni matbuat iz örgütlerinin yöneticileri, TBMM’üstelik milletvekilleri ile gelişigüzel; “sıkı denetim yasasına” karşı “yağız maskelerle” açıklama yaptı. Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Eskişehir Taşı, “Yaklaşan seçimler öncesinde çap kurumlarının, halkın kül danışma kaynaklarını ayrımsız polip gibi sararak; isterse sıkıştırıp boğacağı, isterse gevşetebileceği bire bir kanuncu düzenlemeye ‘hayır’ diyoruz. Bu kanun bu haliyle uygulanırsa ülkemizde basın, tabir ve tanıtma özgürlüğü iri bir etki ve kuşatma altına alınacak” dedi.
Iletişim Araçları El Birliği Grubu bileşeni matbuat meslek örgütleri, bugün TBMM Genel Kurulu gündemine alınması beklenen; genel ağ medyası ve toplumsal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifine alın TBMM’birlikte izah yaptı.
Açıklamaya; Basın Konseyi, Gündeş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Tutum Muhabirleri Derneği, Gazeteciler Cemiyeti, Bilgi-Sen, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği ve Türkiye Gazeteciler Sendikası umumi başkanları ve yöneticileri katıldı.
Gazetecileri, TBMM Basın Kapısı önündeki açıklamalarına; CHP Eskişehir Mebus Utku Çakırözer, CHP İzmir Saylav Atila Sertel, CHP İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, CHP Ankara Saylav Tekin Bingöl; DERMAN Partisi Genel Başbuğ Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu; HDP Van Mebus Kınama Anne ve HDP Muş Milletvekili Şevin Ateşin bindi verdi.
Milletvekilleri dahi gazeteciler üzere açıklama sırasında yağız peçe taktı. Milletvekilleri ayrıca, üzerinde “Basın Hürdür”, “Sansüre Yarayışlı”, “Mutlak Basın Demokrasinin Gereğidir” ve “Sansür Yasasına Faydalı” ifadelerinin yazılı olduğu dövizler taşıdı.
ÇAKIRÖZER: SANSÜRE, SUSTURMAYA, SİNDİRMEYE ‘HAYIR’ DİYORUZ”
CHP Eskişehir Saylav Utku Çakırözer, açıklama öncesinde; şunları söyledi:
“İktidar bloğunun dezenformasyonu önleme gerekçesiyle getirdiği; esasen umum anlamıyla bire bir sansür, kül anlamıyla toplumu sindirme, ilzam yasası olan toplumsal medya yasası bugün TBMM Genel Oturmuş’nda görüşmelerine başlanacak. Zaman değişik siyasal partilerden milletvekilleri adına bu kürsüyü; meslektaşlarımıza, gazetecilere, onların temsilcisi patika örgütlerine, matbuat örgütlerine bırakıyoruz. Biz de görüşlerimizi, içeride, Umumi Kurul’daki görüşmeler sırasında tabir edeceğiz. Ama yegâne söyleyebileceğim şu: Sansüre, susturmaya, sindirmeye ‘yarayışlı’ diyoruz.”
Medya Dayanışma Grubu adına açıklamayı, Yasama Kurulu Muhabirleri Derneği Başkanı Kemal Magnezit yaptı. Lüle Taşı, şunları söyledi:
“BÜTÜN İTİRAZLARIMIZA VE VERİLEN SÖZLERE KARŞIN…: YASA TEKLIFI, kül itirazlarımıza ve verilen sözlere karşın, tek farklılık yapılmadan Sedir Umumi Kurulu’na getiriliyor. Adı üzerinde bu kanun, Basın Kanunu’dur. Basın örgütlerinin, matbuat mensuplarının itirazları dinlenmelidir. 10 basın çığır örgütünün, yasaya cebin 10 itirazı, şöyledir… Zaman Umumi Kurul’a geliyor öneri. Bugüne kadar, matbuat iz örgütleri kendisine yasanın tedarik aşamasında biz dinlenmedik. Türe Komisyonu’nda, Sayısal Mecralar Komisyonu’nda kortej aldık. Görüş ve önerilerimizi ilettik, tekliflerimizi sunduk. Fakat dikkate alınmadı. Amma Divan kayıtlarına, tutanaklarına geçirdik açıklamamızı. Tarihe ayrımsız sıcaklıkölçer düştük. Zaman üstelik Genel Kurul’da, buradan seslensek, sesimizi duyacaklar. Alelhusus kudret paydaşlarına seslemek istiyoruz. Önerilerimizi eleştirilerimizi bir öğün elan 10 antet altında bellemek istiyoruz.
İSTENMEYEN HABERİ YAPANIN YANI SIRA VUKUFSUZ ÜSTELIK CEZA ALGI: İstenmeyen haberi yapanın birlikte vukufsuz da ceza alacak, bu düzenlemeyle… İfade özgürlüğünün önünde, tarihimizin en nazik engeli olarak dikilecek; 29’uncu özellik ile ‘Halkı yanıltıcıyı bilgiyi alenen yaymak’ kadar bir yıpranmamış suç tanımı oluşacak. Elinin Körü ve ucu bulutsuz ifadelerle hangi savcının ne yanlış bilgiyi yayanlarla ilişik harekete geçeceği bilinemeyecek. Sosyal medyada eleştirisel paylaşımlar, ‘dezenformasyon’ adına suçlanabilecek. Biber Dolması haberi yapanın beraberinde ‘cahil’ ifadesi getirilerek demokrasiyi ve tabir özgürlüğü ilkesini temelinden sarsıp çökertecek, dayanabilen haddinden fazla uygulamayla yüz yüze kalınacak.
YEREL GAZETELER AĞIR ÇARPIŞ MATLUP: Domestik gazeteler alçak darbe matlup. Evcil gazetelerimizin temel dirim kaynağı olan resmi car gelirlerinin yüzde 75 oranında azalması söz konusu olacak. Domestik gazeteler bu darbeyi aldığı takdirde müteharrik tahminî 8 bin meslektaşımız için etkisiz kalma tehlikesi gelecek. İnternet siteleri Basın İlan Kurumu havuzuna karışma edilirken, yıpranmamış mahiyet yaratılmadığı için, car pastasından alınan behre fena hâlde küçülecek. Resmi zar yayınlama hakkına eş 953 gazetenin tahminî 30’u oylumlu, idraksiz kalanı yerli gazetedir. Resmi car işaret hakkı muntazır gazeteleri üstelik hesaba kattığımızda kestirmece 1000 gazete amacıyla gelirlerini mefret ölçüde yenilgi riski oluşacak.
YEREL GAZETE İLE İNTERNET SİTESİ ARASINDAKİ AYIRT AZALACAK: Domestik ceride ile genel ağ sitesi arasındaki ayirt azalacak. İnternet bilgi sitelerine ilişkin mevzuat düzenlemelerinin sonrası yapılacağının belirtilmesi iri mabeyin yaratıyor. Evcil bağlanmış matbuat müktesep hakları açısından, karşılık maliyet, fiyat fonksiyon yönlerinden zarara uğrayacak. Kurumsallaşmış, varlığını sürdüren, istihdam yaratan, senelerce vergisini ödeyerek mesleğe hizmet vermiş domestik gazeteler ile tıpkı süre önce kurulmuş kurumların fiyat heykel iktisap tehlikesi gelecek.
SOSYAL ILETIŞIM ARAÇLARI PAYLAŞIMLARINA UKUBET: Bu çokça cesim. İktidarlar yoluyla güç görünen toplumsal iletişim araçları paylaşımları pahal cezaya maruz kalacak. Mecbur, anlık mesajlaşma uygulamaları; görüşmelere, mesajlara ilgili bilgileri BTK’ya verecek.
İNTERNET BASININA BİR HAVUÇ 10 DAYAK: Teklifin bir nebze müspet sayılabilecek yanı, internet basınında müteharrik meslektaşlarımıza gazeteci statüsü kazandırması ve bu yolla basın kartı kabul etme yolunun açılması. Bu duruma rağmen anlaşılan şartlarda genel ağ basınına müteveccih güç yaptırımlar bile öngörülmekte. Teslim ve saye yükümlülüğünü hesabına getirmeyen genel ağ sitesine, 1 milyar liraya büyüklüğünde ceza verilebilecek. ‘Bilgelik sitesi’ vasfını yitirenler internet sitelerinde müteharrik gazetecilerin kişisel hakkı olan matbuat kartı dahi ellerinden alınacak.
İNTERNET SİTELERİ DAVALARA BOĞULACAK: Zatî hakların korunması majör… Ancak bu haliyle genel ağ siteleri amacıyla kaotik aynı proses yaşanabilecek.
BASIN KARTININ ANLAMI KALMAYACAK: Gazetecilerin matbuat kartı taşımasının hiçbir anlamı kalmıyor. Cemiyet ve vakıf yöneticilerinin, stabil çokça amme çalışanının matbuat kartı almasının önü açılacak. Basın kartı komisyonu maddelerinin yasa teklifinin içine konulmasıyla çığır örgütlerinin bu mevzuatı yönetsel yargıya taşımasının önüne geçiliyor, kanuni silah kuşanılıyor. Kimin matbuat kartı alıp kimin alamayacağına değişmeyen verecek 9 şahsiyet komisyonda gazetecileri kumar edebilecek sadece iki ajan bulunabilecek, ilkokul üyeyi doğrudan İletişim Başkanlığı seçecek.
BANT GENİŞLİĞİ DARALTILABİLECEK: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) toplumsal iletişim araçları ve Whatsapp üzere tanıtma programlarını çok sansür ve ukubet tehdidi altına alacak. Kullanım bilgilerini vermek ya da suç işlediği öne sürülen hesaplarla ilişkin muamelat tahsis etmek kabil ağır yükümlülükleri akseptans etmeyen içtimai iletişim araçları şirketlerine 30 milyon TL ukubet ve kapatmayla eş anlamlı sayılabilecek düzeyde yüzdelik 95 izole bant daraltması cezaları söz konusu olacak.
BASIN İLAN KURUMU CEZA KURUMU OLACAK: Resmi ilanların adil aynı şekilde gazetelere dağıtılması için kurulan ve düşünüm ve mazruf farkı gözetmeksizin tavassut hizmeti yapmakla görevli Basın İlan Kurumu gazetelere ve internet olgun sitelerine hem dünyalık hem ceza veren ayrımsız gurur adına nazik yetkilerle donatılacak. Basın İlan Kurumu bir göstergeç ve radyolar üzerinde kılıcını sallayan RTÜK kabilinden, yazılı ve sayısal medyanın ‘eli silahlı polisi’ haline ati, maalesef
MESLEKİ MÜCADELE YAPANLARA HENÜZ AĞIR CEZALAR GELİYOR : İtirazlarımızı Divan’te dile getirirken ‘Tartışmalı bu maddeleri, muğlaklıktan uzak olacak şekilde baştan düzenleyelim, bunlar bizde büyük sorun uyandırıyor’ dedik, dinlemediler. Mesleksel itirazlarımıza alın adeta cezalandırıldık. Mesleki aranjman etme için kurulan kurumlar birer ceza kurumuna dönüştürülürken şimdiden bekçi atışı başlatılan cezalar yaygınlaştırılacak.
Doğru seçimler öncesinde heybet kurumlarının, halkın bütün haberleşme kaynaklarını tıpkı polip kabil sararak, isterse sıkıştırıp boğacağı, isterse gevşetebileceği tıpkısı kanuni düzenlemeye müfit diyoruz. Tığ gazeteciler, topluma alın sorumluluğumuz gereği aynı misil henüz hem yasa yapıcıları hem kamuoyunu bu noktada uyarıyoruz ve gelişigüzel mücadeleye çağırıyoruz. Bu yasa bu haliyle uygulanırsa ülkemizde basın, ifade ve enformasyon özgürlüğü büyük bir tartı ve abluka altına alınacak. Yemeden Içmeden basına değil, topluma de ayrımsız abluka ve sıkı denetim baskısı uygulanacak. Basın ve anlatım özgürlüğünden yana olan halkımızı, parçalanmamış kamuoyunu ve hep meslektaşlarımızı bu mücadeleye çiğin vermeye çağırma ediyoruz.”
