Reisicumhur Erdoğan, Rami Kütüphanesi’nin açılışını yaptı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan Rami Kütüphanesi’nin açılışını yaptı. Burada konuşan Erdoğan, “Rami’yi çabucak ayrımsız kütüphane değil, takatli çokça faaliyetin da yapabileceği tıpkısı kültür merkezi adına planladık. Buradaki kütüphanemiz, haftanın gelişigüzel günü, günün 24 saati gençlerimiz ilkin kalkmak amacıyla pusula severlere hizmet verecektir” dedi.

2014 yılında restorasyonuna başlanan tarihi 250 yılı çok Rami Kışlası, restorasyon çalışmalarının peşi sıra Rami Kütüphanesi’ne dönüştü. Eyüpsultan’dahi kâin Rami Kütüphanesi, zaman Reisicumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıldı. Açılışta, Cumhur Reisi Erdoğan’ın yanında Cumhur Reisi Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Rehavet, DÜRÜST Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İçişleri Bakanı Süleyman Aristokrat, Firez ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Milli Defans Bakanı Hulusi Akaret, Bilgisizlik ve Spor Bakanı Mehmet Aşure Ayı Kasapoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Bitkisel, Şişman Angajman Partisi Umumi Başkanı Mustafa Destici, Demirören Ana Ortaklık Yönetim Kurulu Başkanı Saika Demirören, sanatkâr Orhan Gencebay, Hayal Koçyiğit kayran aldı.

‘BURHAN ÇAÇAN VEFATIYLA DOLDURULMASI YUMRUK BİR ARA BIRAKMIŞTIR’

Hüccet Çaçan’a yağmur dileyerek konuşmasına başlayan Reisicumhur Erdoğan, “Hüccet Çaçan yürek tellerimizi titreten, hayat dolu sesi kendine özgü yorumu, ve değme ahit koruduğu ağırbaşlı duruşuyla hem halkımızın gönlünde hükümdarlık kurmuş. Hem da Türk halk müziğine benzersiz katkılar yapmış ayrımsız sanatçımızdı. Merhum sanatçımız bizim de tecrübesizlik yıllarımızdan itibaren istekle dinlediğimiz, şahsiyetini bütün takdir ettiğimiz ayrıcalı bire bir insandı. 45 yıllık musahabe hayatı süresince, birbirinden altın albümlere imza atan Burhan Çaçan vefatıyla geride doldurulması zor bir mesafe bırakmıştır. Rabbim, rahmetlik sanatçımızı rahmeti ve merhametiyle kuşatsın. Ilkin ailesi tevessül etmek üzere yakınlarına ve parçalanmamış sevenlerine çıdam versin diyorum” ifadelerini kullandı. ‘KÜLTÜR MERKEZİ ADINA PLANLADIK’ Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kütüphaneye dönüştürdüğümüz Rami Kışlası’nın ülkemizin serencam 2 buçuk asırlık tarihinde çok majör bir yeri var. Burası, azık çarşısına dönüştüğünde burada uzun uzun beş altı peynir sattık, sucuk pastırma satışını yaptık. Burada aynı geçmişim var. Bu geçmişimizi aynı kenara örtmek benzer değil. İzlediğimiz kadar benzeri zamanda burası hangi haldeydi, hep söyleriz evet nereden, nereye? Hakeza aynı çöplük haldeydi. Heyetiyle birlikte oynadım. Rami tümden sahası olduğu ahit. Buralara yabancı değiliz. Tıpkı mazimiz var. Hepsinden öte Hükümdar 2. Mahmut 1828-1829’daki Osmanlı-Rus savaşının askeri ve yönetimsel yönetimini bu kışladan yürütmüştür. Cumhuriyet döneminde üstelik bire bir amaçla uzun uzun ayrımsız müddet kullanılan kışla henüz sonraları besin toptancıları sitesi da karışma ayrımlı biçimlerde değerlendirilmiştir. Antlaşma içre çetin tahribata uğrayan bu abide eseri İstanbul’un genişlik iri kütüphanesi adına fayrap etmek için yürüttüğümüz icraat binnetice bitti. Rami’yi hemen bir kütüphane değil, stabil çokça faaliyetin üstelik yapabileceği tıpkı kültür merkezi kendisine planladık. Buradaki kütüphanemiz, haftanın rastgele günü, günün 24 saati gençlerimiz başta atılmak için kitap severlere hizmet verecektir” dedi.

‘KENDİ ALANINDA ÖNEMLİ BİR İHTİYACI KARŞILAYACAKTIR’Reisicumhur Erdoğan, “Yararlanma alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj kayran 51 bin metrekareyi bulan kısaca 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde önceki etapta 2 milyonu aşkın tezkere ve 4 bin 200 şahsiyet kapasiteyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Pusula sayımız ahit süresince daha dahi artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi üstelik 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında yetişkin aynı ihtiyacı karşılayacaktır. Rami bünyesindeki Çeper Asar Kütüphanesi da, buraya ayrı bire bir derinlik katacaktır. Günümüzün olmazsa olmazı sayısal kaynaklar da, burada meraklılarıyla buluşacaktır. Bünyesindeki kavi çok farklı birimle İstanbul’a kazandırdığımız bu iyice ekin merkezinin restorasyonunda ve dönüşümünde emeği güzeşte ilkin Sayın Bakanımız tutmak için kül ekibini, mimar, mühendisinden, müteahhit firmaya varıncaya büyüklüğünde herkesi tebrik ediyorum” diye niteleyerek konuştu.

‘HER MAKULE TAKDİRİN ÜZERİNDE BİR IZ ECDAD YADİGARI MÜTEHAMMIL ÇOK ESERİN İHYASINI SAĞLADIK’ Reisicumhur Erdoğan, “Bu iz, herhangi bir makule takdirin üstünde ayrımsız işaret. Ülkemizin hele İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasına eş çıkmayı ecdada cebin sorumluluğumuzun bire bir gereği kendisine görüyoruz. Dahi hemen bununla kalmıyoruz. Modern sanatların ülkemizde yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri dahi hayata geçiriyoruz. Bu tatlılıkla Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde ülkemizin en gani alt yapısına topluluk ayrımsız kurultay ve kültür merkezi işporta merkezi, ve kütüphaneyi milletimizin hizmetine sunduk. Yeniden Cumhurbaşkanlığımızın Çankaya Köşkü’ndeki, Tarabya yerleşkesindeki, Dolmabahçe’deki, Yıldız Sarayı’ndaki tarihi eserleri restore ederek Vahdettin Köşkü’nü, o göynük halinden sonradan bugünkü haline getirerek, yeni baştan yaparak tarihimize ehil çıktık. Milli Saraylar Başkanlığını, Cumhurbaşkanlığı’na bağlayarak ecdad yadigarı metanetli çok eserin ihyasını sağladık. Bunlarla bu arada, Taksim’deki Atatürk Ekin Merkezi’ni düzenlenen yekpare damarlı kampanyalara karşın baştan ve haddinden fazla henüz pir şekilde İstanbul’un hars musahabe hayatına kazandırdık” şeklinde konuştu. ‘KÜTÜPHANEYLE ÜNSİYETİ GÜÇLENDİRİRSEK, GELECEĞİMİZ O MERHALE EMNİYETTE OLACAKTIR’Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sair yandan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını, 100 eskimemiş kütüphaneyle gelecek hedefimize yavaş yavaş yaklaşıyoruz. Benzeri taraftan Kültür ve Turizm Bakanlığımız, başka taraftan ulus bahçeleri bünyesindeki katalog çalışmalarıyla Yer ve Kentçilik Bakanlığımız, öte yandan belediyelerimiz, ülkemizi ve gençlerimizi kitapla buluşturmak amacıyla canla başla çalışıyor. Üniversitelerimizin ve sivil cemiyet kuruluşlarımızın serencam dönemde bu konuda gösterdiği gayretlerin de andıran takipçisiyiz. Yıpranmamış aynı tatlılıkla dönüştürdüğümüz ve mensur ettiğimiz kütüphanelerimizin gençlerimiz nezdinde gördüğü kabule gittiğim rastgele yerde tanık oluyorum. Eskiler, şerefül mekin tıpkısı mekan derler. Ayrımsız mekanın şerefi, değeri, anlamı orada bulunanlarladır. Bu deme, bu meze, genişlik iyi vücut yerlerin bence kütüphaneler olduğuna inanıyorum. Bura hakeza bire bir eserdir. Gençlerimizle alay malay cemi vatandaşlarımızın kütüphaneyle ünsiyetini hangi büyüklüğünde güçlendirirsek, geleceğimiz o merhale emniyette olacaktır. Beş Altı önceki buradaki bire bir Rum Lisesi’nin mensubu gençlerle ayrımsız arada olduk. Cumhurbaşkanım 5 dakikada, okulumuzdan buraya geliyoruz dediler. Imdi, burada çorbanızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Çayınızı içecek misiniz? İçeceksiniz. Kek? Onu dahi yiyeceksiniz… Mülk namevcut. Haddinden Fazla mutlular, erte sabahtan itibaren bu aplikasyon üstelik başlıyor” ifadelerini kullandı. ‘KÜTÜPHANELERİMİZ NE KADAR ZENGİN OLURSA MİLLETİMİZ O PAYE MÜREFFEH OLUR’Cumhur Reisi Erdoğan, “Geriye akıllıca baktığımızda, kütüphanelerimiz ne büyüklüğünde ensesi kalın, ne büyüklüğünde degaje, ne büyüklüğünde hareketliyse, medeniyetimiz o paye üretici, devletimiz o aşama kıpırdak, milletimiz o derece müreffeh olmuştur. Bizim medeniyetimiz kitapla, defterle, kalemle, mürekkeple, okumakla, anlamakla, sormakla, anlatmakla yoğrulmuş, ilimle, irfanla, bilgi ve tefekkürle kıvamını bulmuştur. Duvarları kitaplarla kırcı tıpkı kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden henüz üstün ecdadımız, seçme kütüphaneyi cennetten aynı köşke benzetmiştir. Alimleri gölgelerinde soluklanılan behişt ağaçlarıyla kıyaslayan ecdad, onların eserlerini birlikte bu ağaçların meyveleri olarak görmüştür. Şüphesiz aynı ecdada sahibiz. İnşallah tığ de onlara layık oluruz. Esaslı işlerin değme biri kadar, ilim, irfan, ekin, musahabe faaliyetlerini üstelik tapınma aşkıyla yürüten milletimiz, bu vasfı sebebiyle yüzyıllarca dünyaya kandil tutmuş, halen el üzerinde tutulan asar vermiştir. Kütüphanelerimizin sembolü olduğu çoğalan medeniyet iklimimiz, yerini fikri ve manevi kuraklığa bıraktıkça bu tablonun yerini depresyon, rehavet, yoksulluk almıştır. Birtakım dönemlerde bu kuraklık iklimi alelhusus yapılış edilmiş, hele başımıza tıpkısı sıkıntı gibi çöktürülmüştür” diyerek konuştu.

‘ÜLKEMİZE DERECE KATAN HERKESİN YANINDA OLDUK’Cumhur Reisi Erdoğan, “Ülkemizde senelerce eğitim öğretimi ve ziyalı faaliyetleri bilcümle tek taraflı tıpkısı formatlama uzlaştırıcı, hem dahi belli başlı kesimlere anlaşılan, benzeri ayrıcalık olarak tutmaya çalışan zihniyetin nöbet açtığı kısırlığı yaşadık. Çocuklarımızı evet okullara tek almıyorlardı ya da faşizan baskılarla zat ideolojik saplantıları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetlik Menderes’in başlattığı, merhum Özal’ın sürdürdüğü bu ülkenin birincil unsuru olan milletin evlatlarının akademiden bürokrasiye, medyadan aksiyon dünyasına temas alanda önlerini açım çabalarını, hayırla eloğlu ediyoruz. Biz birlikte hükümete geldiğimiz günden beri doğruluk, doğruluk, harbilik ve vesile eşitliği temelinde hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkemizin herhangi bir köşesini ve milletimizin tamamını kuşatacak şekilde bu tatlılıkla çalıştık. Çabaladık. Kalkınmanın tıpkı bütün olduğuna, en başında dahi eğitimin, hars ve sanatın geldiğine inanıyoruz. Bunun amacıyla önceliklerimizin evvel sırasına eğitimi aldık. Hem geçmişin yanlışlarını düzeltecek, mağduriyetlerini giderecek, hem birlikte günümüz ihtiyaçlarına yanıt verecek tıpkı eğitim bilimi ast yapısı ve sistemi inşa etmek amacıyla kolları sıvadık. Okul öncesinden, üniversiteye bütün kademelerde köklü reformlar gerçekleştirdik. Mesleki eğitimi pekitmek dahil mecmu sistemi baştan yapılandırdık. Üniversitelerimizi 81 vilayetimize yaygınlaştırdık, çocuklarımızı ve gençlerimizi her alanda destekledik. Aynı şekilde firez nutuk madun yapımızı berkitme ettik. Düşüncesine, yüreğine, becerisine, emeğine dair üretim yaparak ülkemize ayar katan herkesin birlikte olduk. Yaptığı işe, gerçekleştirdiği üretime, verdiği hizmete, zat değerlerinin damgasını vuran ekin müzakere insanlarımızı alelhusus motivasyon ettik. Bunları yaparken asırlardır yolumuzu aydınlatan medeniyet güneşimizi gine yeryüzü yükseğe nakil peşinde koşuyorduk. Demokratlık ve kalkınma atılımlarımızın özge eksiksiz başlıklarında kaydettiğimiz gelişmelerin dahi bu mücadeleyi destekleyen aynı yönü vardı” şeklinde konuştu. ‘HENÜZ BU ALANDALARDA ARZU ETTİĞİMİZ SEVİYEYE ULAŞAMADIĞIMIZIN FARKINDAYIZ’Reisicumhur Erdoğan, “Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin asırlık madun bina eksiklerini, demokrasi ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermekte siftinlik büyük sükse yakaladığımızı kimesne inkar edemez. Eğitimde, firez ve sanatta geldiğimiz yeri de haddinden fazla mehabetli görüyoruz. Elan bu alanlarda heves ettiğimiz seviyeye ulaşamadığımızın da farkındayız. Bizimki ancak hayalleri ve hedefleri balaban olanların yaşayabileceği bir hayıflanmadır. Yoksa, asırlara karşılık asar ve hizmetler ortaya koyduğumuzdan asla şüphemiz yok. Acun değişirken, ülkemizin durumunda kalması etmek depresyon işaretidir. Takip eden değil, önderlik özne, gayrı alanlar kabilinden kültürde bile kendisine sunulanları tüketen değil üreten aynı Türkiye için layenkati çalışıyoruz. Önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim bilimi ve firez başta doğmak üzere ülkemizi global düzeyde bellik haline getirecek başlıkların tamamında bile milletimizi hayallerine kavuşturacağız. Rami Kütüphanemizi nazik yürüyüşte kullanılmamış ayrımsız bölüt, yıpranmamış bir aşama olarak görüyoruz” dedi.

‘KİTAP İTHALİ YAPACAĞIZ’

Kütüphane gezisinde gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oradaki arkadaşlarımızın şüphesiz tıpkı hassasiyetle çalıştıklarını, adeta organ nakli yapar üzere o kitapların hep, iptal ergin o yaprakları yegâne bir tane bittabi tıpkı yerden bir yere naklettiklerini eksiltmek, onlara minnet borcu olduğumuzu söylememek mümkün değil. Bu eserlerle bu arada inşallah Rami Kütüphanemiz, çokça çok ayrımlı geleceğe tıpkısı yatırımın inşallah eseri olacak. Ülkemize ve İstanbul’umuza berceste olmasını diliyorum. Dilediğimiz eksiksiz kitapları buraya nakledebiliriz. Hars Turizm Bakanlığımızın bütçesine ayrıca tıpkısı bindi vererek, güçlükle içi, sıkı dışından buraya değme tür kitapları alacağız. İthalatçılığımıza onu getireceğiz. Mektup ithali yapacağız. Dünyanın ciharıyek birlikte. Rami Kütüphanemizin bu uluslararası özelliğini dahi çokça daha güçlü hale getirmiş olacağız. Bu kütüphanede okuyacak, araştıracak, kitap ortaya koyacak, yapılan faaliyetlerden yararlanma edecek herkese şimdiden şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Share: