Bahçeli, MHP TBMM Kadro Toplantısı’nda konuştu: (2)

MHP Genel Başkanı Cesamet Bahçeli, mevcut durum itibarıyla Kuzey Ege Denizi’nde, askersiz ve silahsız gelmek kaydıyla Yunanistan’ın kullanımına sunulan 9 Türk adasının A’dan Z’ye çeri ve silahla doldurulduğunu belirterek bu nedenle adaların buyruk yetkisi, mülkiyet hakları, deniz izin alanlarıyla çekicilik sahasının hukuken imdi Türkiye’bile olduğunu söyledi.

Bahçeli, partisinin TBMM Ekip Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, huzursuzluğun küreselleştiğini, yoğunlaşan adaletsizliğin küresel vicdanı yaraladığını tabir ederek kıtlık, yokluk ve gadir altında çırpınan yüz milyonlarca mazlumun içler acısı durumunun “İnsanım” diyen herkesi derinden sarstığını anlattı.

İnsanlığın istikrara ve refaha adeta susadığını dile getiren Bahçeli, soğuk savaş yıllarının sona ermesini peşinden kurulduğu tez edilen biricik kutuplu dünya şablonunun, ağırbaşlı hasar alarak yerini merkezkaç güçlerin öne çıktığı çokça merkezli eskimemiş tıpkı siyasi tasarıma bırakmak üzere olduğunu anlattı.

Bahçeli, bitişik coğrafyalarda yaşanan buhranlar, kronik anlaşmazlıklar, diyaloglardaki tıkanmalar, katılaşan içtimai ve panel ilişkiler asıl hatlarıyla gözden geçirildiğinde, Türkiye olarak hangi kadar müdebbir ve temkinli debi edilmesi gerektiğinin haddinden fazla henüz mebzul anlaşılacağını vurguladı.

İran’da 13 Eylül’üstelik Mahsa Amini ünlü genç kızın başörtüsünü doğru bağlamadığından muhit ayn altına alınması ve sonrasında patlayan şiddet olaylarının neredeyse başkaldırı noktasına ulaştığını anımsatan Bahçeli, avrat hakları ve özgürlük konusunda inşa edilen toplumsal gösterilerin dış etkiler kanalıyla farklı aynı uzanım kazandığını belirtti. Bahçeli, İran’üstelik sükunet, huzur ve abra ortamının tıpkı an geçmiş bilgili olmasını irade etti.

Konuşmasında, ayrımlı ülkelerin yaşadığı sıkıntılara değinen Bahçeli, Türkiye’nin cenup sınırları süresince yıldırı koridoru yapmak, garson terör devletçikleri bina etmek için kolları sıvamış arkadaş görünümlü ülkelerin, değme fırsatı lehlerine yüklemek için kımıldatma ve tertiplerini benzeri ense faza çıkardıklarını aktardı.

Bahçeli, MEMLUK’nin Cenup Kıbrıs Küçük Asya Yönetimi’ne uyguladığı zırh ambargosunu manidar zamanlamayla rafa kaldırdığına işaret ederek, Kıbrıs’ta karşılık ve hükümran iki devletli çözümün önüne bariyer çakozlamak için yeni tıpkısı senaryonun gündemde olduğunu söyledi.

“MEMLUK’nin dolduruşuna gelip Türkiye’ye vadi okumakta”

Yunanistan’ın 18 ve 23 Eylül’üstelik gayrı askeri statüdeki Ege adalarından Midilli’ye 23, Sisam’a 18 zırhlı askeri miftah atıf ettiğini, ESIR asıllı silahların Türkiye’nin etrafını çevrelediğini dile getiren Bahçeli, Şimal Ege adalarına hep tıpkısı tümen, üç tugay ve ilkokul bayram konuşlandıran Yunanistan’ın KÖLE’nin dolduruşuna gelip Türkiye’ye meydan okuduğunu aktardı.

Türkiye’ye Akdeniz ve Ege’den zırh gösterildiğine dikkati calip Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Lozan ve Paris antlaşmalarının belirgin hükümleri bulunmayan sayılmaktadır. Türkiye batıdan, doğudan, güneyden, ayrıca kuzeyden çembere alınmaktadır. Geldiğimiz bu aşamada, Yunanistan’ın Yıldız Iye adalarıyla On İki Cezire üzerindeki emir iddiaları banko nahak ve hukuksuzdur. İkinci Balkan Savaşı’ndan sonraları Londra’dahi toplanan tıpkı konferansta, Gökçeada, Bozcaada ve Meis Adası Osmanlı İmparatorluğu’na bırakılmıştı. İşgal altındaki başka adalar ise askeri maksatlarla ölmek neredeyse ve silahlandırılmamak kaydıyla Yunanistan’a verilmişti. Gerçekte bu adaların mülkiyeti değil, sadece kullanım hakkı Yunanistan’üstelik kalmıştı. Lozan Antlaşması’nın 12. maddesi ile bu sürer durum, tescil ve tasdik edilmişti. Bu antlaşmanın 13. maddesine bakarak bile Yunanistan’ın adaları askeri hedefler doğrultusunda kullanamayacağı hükme bağlanmıştı. Fakat Yunanistan bu hükmü bile bile, bilerek ihlal ve inkar etmiştir. Mevcut nitelik bakımından Yıldız Ege Denizi’nde, askersiz ve silahsız gelmek kaydıyla Yunanistan’ın kullanımına sunulan 9 Türk adasının bütünü A’dan Z’ye çeri ve silahla doldurulmuştur. Bu nedenle Kuzey Iye adaları Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, İpsara, Ciklet, Sisam ve Ahikerya’nın buyuru yetkisi, iyelik hakları, bahir izin alanlarıyla gelgel sahası pekâlâ ve hukuken imdi Türkiye’dedir. Aynı öz On İki Cezire için dahi geçerlidir. Dünyaya ilan ediyorum, hakkımızı yedirmeyiz, hakkımızı çiğnetmeyiz, hakkımızdan vazgeçmeyiz, hakkımıza ve hukukumuza göz koyanların birlikte gözünü oyarız. Adalet emreylemek haysiyet demektir. Şerefimiz için de seve seve şehadeti bile göze alacağımızı emperyalizmin miçosu ve onun cellat destekçileri asla akıllarından çıkarmamalıdır.”

Yunanistan Başbakanı’nın, Türkiye’nin Iye’bile bekâr olduğunu söylediğine işaret eden Bahçeli, “Halt etmiş, baltayı taşa vurmuş. Bekâr değiliz, Allah’ımız var, milletimiz, tarihimiz, sorulacak hesabımız, ulaşacağımız zaferlerimiz var. Karnı acıkan katık istemez, uykusu gelen yastık istemez, hedefe kilitlenen rüzgar beklemez.” dedi.

“Arsıulusal bütün tarihi benzeri ilenme yaşıyor”???????

Rusya Büyüklük Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinin Rusya marifetiyle putrel edildiğini açıkladığını anımsatan Bahçeli, uluslararası sistemin tarihi inkisar yaşadığını kaydetti.

Bahçeli, ayrılıkçı unsurların kendilerine bindi ve yardım gayesiyle çağırma ettikleri bire bir güce ilhakını ana kayran bu gelişmenin budunsal ve feraset tamamıyla çatışmaları körüklemekle birlikte çokça ağır sonuçlara konu açacağını söyledi.

Ukrayna’nın buyuru haklarına ve yerey bütünlüğüne yönelik bölen operasyonu katiyen onama etmediklerini belirten Bahçeli, “Rusya’nın ciddi sorunlar ihtiva eden saz kararı ve bununla içkin siyasi tasavvuru uluslararası akort ve dengeyi uçuruma incizap ihtimali taşımaktadır. Birlikte uluslararası hukuka zincir vurulmuştur. Dünyanın siyasi ve ekonomik istikrarını henüz de zedelenmesinin önü ardına büyüklüğünde küşade, yıpranmamış ilhakların ve hatta terk taleplerinin perdesi aralanmıştır.” diye niteleyerek konuştu.

Ukrayna ve Rusya ortada barış murat ettiklerini dile getiren Bahçeli, sulh gerçekleşmezse insanlığı geniş çaplı savaşlar döneminin beklediğini söylemenin nesnel tıpkı yorum olmayacağını vurguladı.

-“Birbirinin ayağını kaydırmaktan apayrı yaptıkları benzeri özdek namevcut”

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye’nin beraberinde olanlarla karşısında duranların mücadelesinin, bire bir zamanda geleceğin posta haritasını belirleyeceğini dile getirerek Topluluk İttifakı olarak sonuna büyüklüğünde Türkiye’nin beraberinde, Türk milletinin tarafında olduklarını rapor etti. Buna eşit “cezir ittifakı”nın, Türkiye’nin karşısına geçen, Türkiye düşmanlarıyla kardeşlik eden, karanlığın propagandasına belen bağlayan siyasal mihrak olduğunu belirten Bahçeli, “Dedikleri aynı şey yoktur. Tek hazırlıkları ve hedefleri yoktur. Ayrımsız masa etrafında oturmaktan, birbirinin ayağını kaydırmaktan ayrıksı da yaptıkları ayrımsız özdek yoktur.” diye niteleyerek konuştu.

“Alçalma partilerinin” birbirine güveninin hiç kalmadığını, şimdiden koltuk kavgasına tutuştuklarını savunan Bahçeli, gösterecekleri adayın 13. Reisicumhur olamayacağını belirtti. Bahçeli, “Açgözlü gezip tok sallıyorlar. Uyarıyorum, erdemli uçar kısık düşer, arızi ağababa binen dahi çok acele iner. Alelhusus ayrımsız adayınızı açıklayın, hele kim olduğunu ayrımsız söyleyin, ağzınız aşa değse bile başınız eninde böylecene taşa değecektir. 13. Cumhur Reisi’nın Sayın Recep Tayyip Erdoğan olacağını bile milletimizin ölçüm ve teveccühüyle tabii Allah’ın inayetiyle kesin göreceklerdir. Yüksek Ağa’nın ala danası kadar ortada dolaşanlar sandık ortaya çıkınca çöküp kalacaklardır.” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu’nun reisicumhur adayı olmak için gözünü hırs bürüdüğünü gelecek süren Bahçeli, “yüreği yetiyorsa” aday olabileceğini belirtti.

“Kendi DNA testini yaptırırsan…”

Bahçeli, HDP ile masa altında ahali ele tutuşup masa üstünde sanki restleşen iki yüzlülerin inandırıcılığı ve itibarının üstelik sıfır olduğunu rapor ederek “Tığ kimin hangi olduğunu neyi hedeflediğini, ne film ve fırıldağın içre figüranlık yaptığını gayet iyi biliyoruz. On Paralık kimse bize hikaye anlatmasın, CHP eylemek HDP demektir, CHP gitmek İP demektir, HDP eylemek PKK demektir, kıya demektir, yezitlik demektir, melanet demektir, zilletin değişik ortakları da kalan partilerinden bambaşka tıpkısı madde değildir.” dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Mersin’de polisevine planlı saldırıyı gerçekleştiren teröristin, CHP’nin gazeteci adına cemaat çıktığı tıpkı katil olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

“CHP ile PKK’nın aynı posta elan yolları kesişti. Devletin açıklamasına güvenmeyip PKK’nın namert beyanına saygınlık eden Kılıçdaroğlu, Mersin’dahi etkisiz arkaç getirilen terörist için, duyanları ‘Bu kadar de olmaz.’ dedirtecek şekilde DNA testi istedi. Sayın Kılıçdaroğlu, sen kimin yanındasın? Kimin yolundasın? Olgun kaynakların nerede ve kimlerdir? PKK’nın talkın ve tesirine düşkünleşmek, taşıdığın sorumlulukla hiç bağdaşıyor mu? DNA testi isterken tek mi utanmadın? Hiç mi gocunmadın? On Paralık mi kalbin sızlamadı? Bu kadar istekliysen, sana tavsiyem şudur: Kişi DNA testini yaptırırsan, ölen teröristin sınav sonuçlarını üstelik görmüş ve anlamış olursun. Teröriste ‘gazeteci’ diyenler, bizim gözümüzde da teröristtir. Haine merhamet mazluma hıyanettir. Türk ve Türkiye düşmanlarına acırsak acınacak hallere düşeriz. Yıldırı örgütlerine, terörist alçaklara rahim haramdır. Tığ haramın değil, helalin tarafıyız. ve inhitat ittifakını milletimizin kesinleşmiş iradesine devretme ediyoruz. Türkiye’nin karşısına hizalanmış zül ve yezitlik cephesi, milletimizin yürüyüşünü durduramayacaktır. MHP ve Cumhur İttifakı, bu bitik cepheyle sonuna kadar savaş edecektir. Bilinmelidir ki evet bu zül cephesi Türkiye’nin gelişigüzel yaşama iradesini kırarak ülkeyi mahvı viran edecektir evet bile Türk milleti ayağa kalkacak, muhataplarına gereken cevabı iradesiyle vererek zilletin belini kıracaktır.”

(Bitti)

Share: