Yozgat Esenli Köylüleri Gelingüllü Barajı’ndaki Kirlilikten Şikayetçi

Yozgat’ta, ekincilik alanlarının sulanması amacıyla oluşturulan baraj gölünde tahminî 30 yıldır akarsu ürünleri üretimi yapılıyor, birçok eş balıkçılık faaliyeti ile geçimlerini temin etmeye çalışıyor. Elverişsiz dışına üstelik su ürünlerinin gönderildiği Yozgat’ta balıkçılık yaparak geçimlini sağlayan Esenli köylüleri, Gelingüllü Barajı sularındaki kirlilik ile bilinçsiz sulama dolayısıyla balık ölümlerinin yaşanması ve balık tutamamaktan yakınıyor.

Yozgat’ın Gelingüllü Baraj havzası kenarında saha düz Esenli, 29 Küçük Ay 1972 tarihinde beldeye çevrildi, ancak 2013 yılında nüfusunun 2 bin kişinin altına düşmesi dolayısıyla yer unvanı kaldırıldı. Köyde yaşayanların tarım ve hayvancılık ile büyük sözleşme kaynaklarından birisi birlikte akarsu ürünleri üretimi. Karye sınırları içerisinde vadi düzlük Gelingüllü Sulama Barajı’nda tahminî 30 yıldır balıkçılık yaparak geçimlerini temin edenler, son yıllarda pislik ve bilinçsiz sulamaya sınırlı akarsu seviyesinin çok düşmesi nedeniyle edisyon eyyam yaşıyor. Sazan ve Gümüş balığı ile kerevit üretimi yaparak, bunu Avrupa ülkelerine ihraç eden köylüler, Sim ve kerevitin çıktı baraj sularında bulunmadığını, sazan balığında ise istedikleri verimi alamadıklarını söylediler.

“BALIK TUTAMIYORUZ, BALIKÇILAR PERİŞAN”

Esenli ve Kasaba Köyleri Su Ürünleri Kooperatifi’nin kurucuları arasında düzlük kayran Akif Sulh, kuruluş aşamasında 47 balıkçının 20 bölge ile su ürünleri üretimi yapıp, geçimini realizasyon ederken, yıllar itibariyle balık azaldıkça balıkçı sayısının da azaldığını bildirdi. Üç yıl öncesine büyüklüğünde nisan ve mayıs ayları içerisinde tahminî 250 titrem sim balığının tutulup, özellikle Fransa, Almanya, Hollanda, İtalya ve Yunanistan koyulmak amacıyla bir nice Avrupa ülkesine ihraç edildiğini aktaran Akif Sulh, “Sırlar ile uğraşıyoruz, sulamaya haddinden fazla su bıraktıkları üzere su azaldı, otlar bundan sonra. Balık tutamıyoruz, balıkçılar perişan. Durumlar yavaş. 10 kilo 15 kilo balığa balıkçılar tedrisat ediyor. Kayıkları görüyorsunuz, kâffesi beğenilmeyen. 47 balıkçı var, şu anda 10-15 sunum balıkçı fakat kaldı. Balık tutamıyorlar, biz birlikte misafir gideri için balık tutuyoruz, yoksa balık tuttuğumuzdan değil” diyerek konuştu.

“BİLİNÇSİZ AVLANMADAN DOLAYI ÇOCUK YETİŞMEDİ”

Esenli ve Yer Köyleri Akarsu Ürünleri Kooperatif Başkanı Erhan Ünal bile 2019 yılından itibaren hizmet verdiklerini hatırlatarak, “Barajımızın kuruluşu kestirmece 30 yıllık. 95 yılında bala atıldı buraya, 95 yılından bu tarafa aldatmak yiyen kayırıcı sayımız çok. Balıkçılarımız savmak yiyor, bunun ailelere savsaklamak yiyor, çocukları yiyor. Evire Çevire bire bir dönme geçti amma ondan sonradan şuursuz avlanmadan âlem çocuk yetişmedi” dedi.

Baraj sularında uğrun avlanmayı önlediklerini, barajda geriden geriye balık avının olmadığını kaydeden Erhan Ünal, “Tığ bunun pazarlamasını yapıyoruz. Yaklaşık 10 yıldır da üretimlik atıklarıyla uğraş ediyoruz, şeker fabrikasının atıklarıyla savaş ediyoruz. Bu atıklar bizim dilimizde nitrojen patlaması. Baraj altındaki pis su patlama yapıyor yavru balıklarımızı zehirliyor. Tığ bunun mücadelesini vermeye çalıştık amma, veremiyoruz, gücümüz yetmiyor, anca bir imkanımız de bulunmayan. İl Müdürlüğümüz (Tarım ve Orman İl Müdürlüğü) eliyle ilgileniyorlar. Temelli arzuhâl yazıyoruz, karşılığı geliyor, tığ onlara onlar bize, anca mücadeleler veriyoruz” dedi.

“SABIK YIL ÇOKÇA YAVRUMUZ ÖLDÜ”

“Geçtiğimiz yıl çok yavrumuz öldü” diyen Kooperatif Başkanı Erhan Ünal, “Özellikle dahi sudak dediğimiz çocuk henüz balaban bir çocuk, bu haddinden fazla öldü, amiyane benzeri kaybımız oldu. Bu seneye gelince de bu sene çekicilik çok yunak olduğundan alışılagelen balığımız da kıyıya güçlü gelemedi. Kıyılarımız birlikte otlandı, zorlu gelemedi. Şu ana büyüklüğünde yedinci ayda sezonumuz açıldı. Yedinci aydan bugüne kadar henüz 2 ton balığı üstelik tamamlayamadık. Normalde bu sezonda henüz çok tutulması gerekiyordu. Yani kısaca 10 titrem, 15 titrem 3 kamer süresince balığımız çıkması gerekiyordu, 2 ton balığımız artık, şu ana kadar” diye niteleyerek konuştu.

“500 BİN YAVRU ATTIK BARAJIMIZA”

Kooperatif Başkanı Erhan Ünal, kısaca 40 ahit önceki 500 bin yavrunun baraj sularına bırakıldığını belirterek, açıklamasını şöyle tamamladı:

“Sağ olsun İl Müdürümüz, İl Başöğretmen Yardımcımız Faruk Anteplioğlu beylerin de yardımlarıyla, onların birlikte katkıları oldu, kendilerine teşekkür ediyorum; 500 bin bala attık barajımıza. İnşallah onları korumaya çalışacağız, hedefimiz o. 30 pare 28 çıngı balıkçım vardı, ruhsatlı tekneleriyle birlikte ama şu anda balık çıkmadığından âlem 8 tane çalışır teknemiz kaldı, hep tekneler yatıyor. Bazıları bambaşka yerlerde aksiyon aramaya başladı. Gümüş balığımız vardı. Bu gümüş balığı birlikte işte azot patlamasından hava, nazik ayrımsız hayvan olduğundan ölümler yaşadık, ayrımsız daha birlikte yetişmedi. Mücadeleler veriyoruz, halen veriyoruz, balıkçılarla gelişigüzel. Biraz düzen balıkçılar vardı, dışarıdan mevrut, onlar üstelik haddinden fazla zarar veriyordu. Bu yıl onlar dahi gelmediler, balık çıkmadığından etraf, gelmediler çıksaydı gelirlerdi. Bizim birlikte bunları seçme gün takip etmek üzere gücümüz dahi namevcut, kooperatif olarak.”

“BU OTUN BU PİSLİĞİN BU KİRLİLİĞİN BIR TANE SEBEBİ ŞEKER HASTALIĞI FABRİKASI, BAŞKA HİÇBİR DÜZLÜK DEĞİL”

Esenli Gelingüllü Barajı’nda su ürünleri üretimi yaparak geçimini gerçekleştirme eden Durak Nogay ise, Sorgun ilçesindeki şeker hastalığı fabrikasının atılan ünitesinin çalışılmadığını, oradan gelen kimyasallardan otların oluştuğunu anlattı. “Bu otların yüzünden birlikte biz balıkçılık yapamıyoruz” diyen Nogay, “Artık suyumuz bu şekilde görüyorsunuz. Yani suya girecek ağız kalmadı, herhangi bir yan fino. Sabik iki ahit, güzeşte yıllar evvelsi yıl üstelik bu yüzden ortalık bile barajda şişko ölümler oldu. Pandemi zımnında devletimiz buraya gelip çocuk atamadı, bu yıl atabildi. Demin balık yetişecek, biz tutacağız aradan iki yıl geçecek. Ama bu otun bu pisliğin bu kirliliğin yegâne sebebi şeker hastalığı fabrikası, başka hiçbir meydan değil” dedi.

“ÇABUCAK BARAJDAN BALIK TUTTUĞUMUZ ANT GEÇİMİMİZİ SAĞLIYORUZ”

Şu anda yemek için üstelik balığı ağırlık tuttuklarını nâkil Nogay, “Bak arkadaşımız tuttu gidiyor. Belki da 500-600 metre apışlık çekti takkadak bire bir balık intişar. Tığ bundan aile geçiriyoruz, benim geçimim burası. Arazim emlakim tek şeyim yok. Hoppadak barajdan balık tuttuğumuz devir geçimimizi sağlıyoruz” diye niteleyerek konuştu.

“SIM BALIĞIMIZ VARDI AVRUPA’YA GÖNDERİYORDUK BURADAN TONLARCA”

Gelingüllü baraj sularında yakışıklı sazan, pullu sazan ve levrek balığının bulunduğunu tamlayan Durak Nogay, elan sonradan şunları anlattı:

“Bizim suyumuz karşıda bulunan ağaçların dibine büyüklüğünde yükseliyordu. Şu dakika barajımızda yüzdelik 15 civarında akarsu bulunuyor. Bu susuzluğun sebebi de suyu şuursuz kazanmak. Aşağıya suyu açıyorlar sulama gayeli, gidiyorlar. Bizim burada de gaz patlaması dolayısıyla balıklar ölüyor. Burada söz misali şu zaman çokça suyumuz var. Sabik sene bu okula yürüyerek gidebiliyorduk. Buradan karşıya geçebiliyorduk, 80 santim falan benzeri su kalmıştı. Üç senedir tığ buradan balık alamıyoruz. Sim balığımız vardı Avrupa’ya gönderiyorduk buradan tonlarca. Bu gümüş balığı bizim aynı kurtuluşumuzdu. Illet? Bilcümle av yasağı giriyor sim balığı çıkıyordu. Ağı çektiğin ant 15 titrem geliyordu, o birlikte ferah servet yapıyordu amma 3 senedir o dahi yok oldu. Öyle bekliyoruz. Demin ben balığa çıkacağım, gideceğim. Belki 1 balık ihtimal 3 balık tutup geleceğim, belki birlikte on paralık tutamayacağım. Süt parası cepten gidecek. Bu 3 aydır böyle sezonu açıldı, açılalı böyle. Geçen sene esasen az buçuk kurtarıyorduk, süt parası, paketlemek parası kurtarıyordu amma bu sene tek molekül kurtarmıyor, işin gerçeği yani.”



Share: