Mithat Sancar’dan Deniz Poyraz Davası Öncesi Izah: “Gerçeğin Ortaya Çıkmasını Engellemeye Yönelik Sistemli Bir Faaliyet Yürütülüyor”

HDP Kayırıcı Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP İzmir İl Binası’nda Bahir Poyraz’ı öldüren Onur Gencer’in yargılandığı davanın 7. duruşması öncesi Aliağa Şakran Yerleşkesi önünde açıklama yaptı. Sancar, “Esasen beri gerçeğin ortaya çıkmasını engellemeye müteveccih dizgesel benzeri faaliyet yürütülüyor. ‘Bu cinayet bihuş kişinin münferit eylemidir.’ Bunu ortaya koymaya, akseptans ettirmeye çalışıyorlar. Mahkemeden da hakeza ayrımsız değişmeyen anlamak niyetindeler. Bir Tane birey cezalandırıldığında arkasındaki hep bağlantılar, fehamet içindeki türlü yapılarla ilgiler örtülmüş olacak. Örtülünce yıpranmamış cinayetler üzere bile dayanaklık etmek daha da olgunlaştırılmış olacak. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.

İzmir’da 17 Haziran 2021’üstelik Bahir Poyraz’ı öldüren Değer Gencer’in ağırlaştırılmış müebbet ve 7 yıl mapushane cezası istemiyle yargılandığı davanın 7. duruşması Aliağa Şakran Yerleşkesi’nde görülüyor. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, duruşma öncesi Şakran Yerleşkesi önünde izah yaptı. Açıklamaya CHP İstanbul Mebus Sezgin Tanrıkulu, HDP Mardin Saylav Pero Dündar, İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, HDP İzmir milletvekilleri Serpil Kemalbay ile Kasıt Çepni, Deniz Poyraz’ın ailesi, avukatlar ve HDP’liler katıldı.

“MÜNFERİT BİR GÖRÜNGÜ GİBİ GÖSTERİLMEK İSTENİYOR”

HDP Insan Umumi Başkanı Mithat Sancar, şöyle konuştu:

“Esasen beri, olayın gerçekleştiği andan itibaren, sormaca aşamasında gerçeğin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik sistemli tıpkı hareketlilik yürütülüyor. Bu cinayet bayağı değildir. Tıpkı kişinin tek tanımadığı aynı insanı hunharcasına, canavarca katletmesi fakat siyasal nedenlerle açıklanabilir. Zira katlettiği kişinin Bahir Poyraz yoldaşımızın bulunduğu bina Türkiye’nin üçüncü nazik partisinin il binasıdır. Bu kent Türkiye’nin üçüncü büyük şehridir. Üçüncü nazik şehrinin göbeğinde Türkiye’nin üçüncü iri partisinin mülk binasına girip katliam amacıyla aynı kıya gerçekleştiren gönül yegâne başına imkânsız. Çivi başına bu nitelik, cinayetin siyasal ve organize tıpkısı gösteri olduğunu gösteriyor. Sormaca aşamasında kolluk bütün bağlantıları alalamak ve bu katliamı münferit bire bir olay üzere tavzih etmek üzere elinden geleni yapmıştır. Meğerse bu ülkede barışın adaletin sağlanması için bu tür siyasal cinayetlerin hep bağlantılarıyla araştırılması, hakikatin tam adına ortaya çıkarılması gerekiyordu. Kolluktaki ifadede sorulan sorular bütün bu olayı münferit ve çatlak şahsın fevri eylemi namına göstermeye yöneliktir.”

“KANLI BİR GİRDAP YARATILMIŞTIR”

“Türkiye tarihi siyasi cinayetlerle doludur” diyen Sancar, şöyle bitmeme etti:

“Hepsinde izlenen yöntem aynıdır. Cinayetlerin arkasındaki bağlantılar, alelhusus oran içindeki ilişkiler araştırılmak tıpkısı yana sonsuz örtülmüştür. O nedenle ülke, sonsuz siyasi kırım ve cinayetlere tanıklık etmek zorunda kalmıştır. Bire Bir hunriz anafor yaratılmıştır. Bu hunriz anafor bu ülkeyi bugün huzurdan barıştan, demokrasiden, adil külliyen uzaklaştırmıştır. Henüz önceki işlenen siyasi cinayetlerin töz bağlantıları, planlayıcıları, koruyucuları ortaya çıkarılsaydı talih bu utançlar ortamında kalmayacaktı. Bahir Poyraz yoldaşımız katledildikten bilahare sormaca aşaması gerçeği ortaya sezmek üzere değil, hakikati kazanmak üzere yürütülmüştür. Enstantane aşaması de soruşturmanın derinleştirilmesini hedeflememiş, parçalanmamış tersine kollukta izlenen kat yine edilmiştir. Duruşma da gerçeği ortaya çıkaracak araştırmalardan kaçınmış, olayı biricik kişinin münferit cinayeti namına göstermeye ve görmeye çalışmıştır. Avukatların soruşturmanın eksikliğine özen çekici itirazları göz ardı edilmiş, kovuşturmanın genişletilmesi talepleri dahi görmezden gelinmiştir. Nihayet bu ülkü da kamuoyunun gözünden kaçırılmak için buraya taşınmıştır. Bu senaryo çokça tanıdıktır. Bu senaryo ülkeye adaletsizliği, üste faşizmi konumlamak isteyen konsept sahiplerinin on yıllardır kurduğu tezgahtan farklı değildir.”

“SADAT GİBİ KARANLIK YAPIYLA KURDUĞU BAĞLANTILAR…”

Mithat Sancar sözlerini şöyle tamamladı:

“Kaos planı toplumu dizayn buyurmak üzere, sistemi henüz dahi otoriterleştirmek üzere devreye sokulmuştur. Kargaşa planının engellenmesi için elimizden mevrut herhangi bir nev siyasi çabayı harcadık. Mahkemelere de bir görev düşüyor. Adaletsizliği derinleştiren rastgele yargı, herkesi emniyetsizlik ortamında yaşamaya sınırlı bırakıyor. Doğruluk ortadan kalktığında on paralık kimesne kendini güvende hissedemez. Hakimlerin görevi maddi hakikati, gerçekliği ortaya çıkarmaktır. Cani diye demin yargılanan tetikçinin ilişkileri, söz misali SADAT kadar bed bire bir yapıyla kurduğu bağlantılar, daha ilk içtimai iletişim araçları hesaplarında paylaştığı yıldızlı bilgiler filhakika yeterince düşünüm veriyor. Dirim tarzı, cinayet zamanına kadar yaptıkları arasında. Buna rağmen bunların hiçbirine ilişkin ayrımsız anket yürütülmediği üzere veriş içre olduğu eşhas dahi bu davada anlık kapsamına maznun adına karışma edilmemiştir. Bütün duyduğumuz madde burada dahi gine etmiştir. ‘Bu cinayet anormal kişinin münferit eylemidir’ Bunu ortaya koymaya, akseptans ettirmeye çalışıyorlar. Mahkemeden birlikte böyle bire bir değişmeyen nüfuz etmek niyetindeler. Bir Tane yaşama cezalandırıldığında arkasındaki bütün bağlantılar, çap içindeki muhtelif yapılarla ilgiler örtülmüş olacak. Örtülünce kullanılmamış cinayetler için bile medar henüz de olgunlaştırılmış olacak. Buna izin vermeyeceğiz.

“HAKİMLER KANLI DÖNGÜYÜ KIRABİLİR”

Hakimler üstelik bu kanlı döngüyü nakız imkanına sahiptir. Bu kanlı döngüyü yemek amacıyla, hakikati bütün boyutlarıyla ortaya çıkaracak cesareti göstermeleri yeterlidir. Tıpkı tuğlayı çektiğimizde o zar yıkılacaktır. Bunu biliyoruz. Murafaa da o tuğlayı çekmeye katkıda bulunmalıdır. O tuğlanın ağız ağıza çekilip, duvarın yıkılması bizlerin görevidir. Bizler, o keleş ve hunriz duvarın asıl tuğlasını çekmece mücadelesine bitmeme edeceğiz.”

Share: