Depreme kasap dükkanında yakalanan insan o anlar anlattı

Depreme etçi dükkanında yakalanan herif o anlar anlattı

Yakın arkadaşının vefat ettiğini arak yakarak gördü

DÜZCE – 12 Kasım 1999 Düzce Depremi’ne Kaynaşlı’birlikte arkadaşının kasap dükkanında yakalanan 40 yaşındaki Eser Ergün, depremden sonra psikolojisinin değiştiğini belirterek, herhangi bir sallanmada huzursuz olduğunu dile getirdi.

12 Kasım 1999 Düzce Depremi’nin üzerinden 23 sene geçti. 7.2 şiddetindeki hareket Düzce’üstelik onlarca kişinin hayatını kaybetmesine, binlerce kişinin ise yaralanmasına etmen oldu. Depreme Kaynaşlı’üstelik, arkadaşının etçi dükkanında yakalanan ve 5 saat çökme altında artan Yapıt Ergün, bildirme mümasil arkadaşının ebedî uyku ettiğini gerileme altında kibrit yakarak gördü. Depremin ardından psikolojisinin değiştiğini vurgulayan Kitap Ergün, İstanbul depremi olması yerinde yardıma koşacak evvel isimlerden birisi olmayı düşüyor.

“Bağırmaktan sesim kısılmıştı”

Sarsıntı haset okuldan geldiklerini aktaran Işaret Ergün, “Haddinden Fazla yakın arkadaşımın babasının etçi dükkanı vardı. Akşam Ezanı 18.00 üzere oraya gitmiştik. Oturuyorduk orada. Saat 19.00 gibi yer sarsıntısı oldu. 00.00 kadar kriz altından beni çıkarttılar. Sanırım şehir dışından mevrut evvel kadro bizi kurtardı. Tek hastaneye gitmedim. Çünkü bende hangi bere ne dahi aynı ateş vardı. Vakit Kaybetmeden bağırmaktan sesim kısılmıştı. Ölürsem hangi yapacağım diyerek düşünmeye başladım. Sıkıntılı bir yerde değildim. Akıntı edebiliyordum. Üzerimde sirkat vardı. Onu çıkarttım, yaktım ve arkadaşımın orada ebedî uyku ettiğini gördüm. Çalışanlar, gelişim yeri sahibi, arkadaşım ve ben 6 kişiydik içeride. bir tane kamera gelmişti, Cemil Entelektüel ağabeyimiz görüş ebedî uyku etti. Buradan zahir çıkacağım diye düşündüm. İçerde kendimi duyurmaya çalıştım. Duydular üstelik zaten. O antlaşma materyal bulunmayan benzeri madde bulunmayan. Ama ego dışardakiler ile konuşma sağlıyordum” dedi.

“Yer Sarsıntısı psikolojisi çok şiddetli”

Temas 12 Kasım’üstelik değişik duygulara girdiğini belirten Ergün, “Ego genişlik mail arkadaşımı kaybettim orada. Benim birey dostumdu. Gelişigüzel yıl ayrımlı duygulara giriyor kayırıcı. Ölmeseydi hangi olurdu diyerek düşünüyorum. Gelişigüzel yıl yaşıyoruz. her tıngırtıda, sallanmada antrparantez yoldan araba geçip eş sallandığı ahit da bozuk oluyorsun. Psikolojisi süfli haddinden fazla dokunaklı. Eskiye nazaran binalar ferah denetleniyor. Kayınpederim evi depremden önce yapmış. 2 ton demir ile 2 eğik ocak çıkıntı. Ego kendim ev yaptım. Elden temeline 7 titrem çipo attırdım. Yani fal yapılıyor” dedi.

“İstanbul depremi olursa yardıma koşarım”

İstanbul ve Ankara’nın bir zamanlar Düzce’nin yardımına koştuğunu ve Düzce’nin ayağa kalktığını dile getiren Iz Ergün, “İstanbul’dahi bundan sonra eğik henüz erdemli binalar yapılıyor. Zelzele ihtimali unutuluyor. İstanbul’üstelik ayrımsız sarsıntı olursa bir lahzada yardıma koşarım. İstanbul ve Ankara o zaman yanımızda olmasaydı Düzce hangi yapardı?” şeklinde konuştu.

Share: