17 Ağustos ve 12 Teşrinisani 1999 depremlerinde balaban hasar gören Düzce’de, depreme karşı “yatay kentleşme” modeli kararlılıkla sürdürülüyor.
17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depremi’nden etkilenen Düzce, yaralarını sarmaya çalışırken 12 Son Teşrin 1999’da tarz üssü Kaynaşlı ilçesi olan 7,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı.
Kentte depremin üzerinden güzeşte 23 yılda, acıların gine yaşanmaması üzere Vilayet, Belediye ve ilgilendiren kurumlar aracılığıyla değişik çalışmalar hayata geçirildi.
Birinci derecede zelzele bölgesinde saha alan kentte, alelhusus faziletli katlı yapılaşmanın önüne salmak için ufki kentleşme modeli uygulamaya alındı.
Uygulama kapsamında hiçbir yapının dayanak noktası etüdü yapılmadan inşaatına başlanmazken, en fazla 4 kat bina izni veriliyor.
“Düzce’deki bölük stokumuzun yüzdelik 80’i yenidir ve depreme dayanıklıdır”
Düzce Şehremini Faruk Özlü, AA muhabirine, 12 Kasım 1999 depreminin üzerinden 23 yıl geçtiğini, kentin geçen sürede depreme dayanıklı arkaç geldiğini söyledi.
Türkiye’bile depreme alın göz etme bilincinin geliştiğini vurgulayan Özlü, “Düzce’deki basamak stokumuzun yüzdelik 80’i yenidir ve depreme dayanıklıdır. Şu anda Düzce’üstelik dayanak zait 4 katın konusunda cevaz vermiyoruz. Yer Sarsıntısı yönetmeliklerimizi harfiyen ve sorunsuz uyguluyoruz. Binalarımızın depreme dayanıklı bire bir şekilde inşasına dikkat gösteriyoruz. Bire Bir yer sarsıntısı elan olmasını istem etmeyiz ama olasılı bir depremde Düzce hazırdır.” diye niteleyerek konuştu.
Özlü, yapılaşma kurallarının kentin değme bölgesinde aynı olmadığına, en aşkın 4 bitirme çatı izni verildiğine belen ederek, şöyle bitmeme etti:
“Kentte bazen bölgelerde ise dayanak zait 2, dayanak noktası zait 3 yahut 1 kata büyüklüğünde müsaade ediyoruz. Bu bölgeye göre değişiyor. İmar planlarında öngörüldüğü şekilde değiş gösteriyor. Düzce, butik benzeri şehir ve ova üzerinde oturmuş bire bir kent. Alelhusus tarımsal faaliyetlerin yapılabileceği alanlarda yapılaşmaya izin etmiyoruz. Hele buna çokça dikkat ediyoruz. Şehrimizi zemini akva, henüz efdal alanlarda yapılaşmaya teşvik ediyoruz. Zirai alanlarımız var, geçmişte bu alanlara imar izni mevdu. Bu izinleri fek ettik, etmeye devam ediyoruz. Yer düzeni planımızda bunlara saha verdik.”
Kuralların allahsız şekilde uygulandığının altını çizen Özlü, “Kurallarımız kesinlikle katıdır ve ödünleme vermeyiz zira depremin şakası bulunmayan. Zelzele geldiği ant onun vereceği hasar ve uymazlık, kuralları gevşetmenin haddinden fazla çokça ötesindedir. Depremin bize verdiği etkiyi ve zararı halen vatandaşlarımız unutmuş değil. Hafızalarımızda haddinden fazla tüvana. Beklenen bire bir depremde Düzce’nin uymazlık görmemesi için alelhusus yapı stokumuzu kuvvetli temeller üstüne oturtuyoruz.” açıklamasında bulundu.
“Yeniden organizasyon çalışmaları için yabansı hız gösterildi”
Düzce Valisi Cevdet Atay de mukayyet açıklamasında, kentin bundan 23 yıl evvel 86 dönem ara iki nazik depremi yaşadığını hatırlattı.
Atay, Düzce’bile 17 Ağustos ve 12 Teşrinisani 1999 depremlerinde hep 980 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 3 bin 836 vatandaşın ise yaralandığını aktararak, şunları kaydetti:
“1999 depremlerinde ilimiz genelinde 16 bin 666 ev, 3 bin 837 hisse senedi yeri dokunaklı hasar görmüştür. Gine 10 bin 968 ev, 2 bin 573 iş yeri orta hasarlı namına, 13 bin 70 ev, 1606 aksiyon yeri ise bir iki hasarlı yerine tayin edilmişti. Devletimiz ve milletimiz, bütün tahakküm ve kederli günlerde olduğu üzere bu felaketten bilahare birlikte, birlik ve kardeşlik içerisinde akım etmiş, yaraların sarılması ve yeniden tertip çalışmaları üzere yabansı ayrımsız çaba göstermiştir.”
Depremin peşi sıra alınan karalarla bir nice yapının gine yapıldığını ve geliştirilen heveslendirme yasasıyla sanayi anlamında nema kaydedildiğini anlatan Atay, “Deprem sonrası ilimizde 16 binin üstünde göz ve bunun yanı sıra hisse senedi yerleri yapıldı. Ayrıca ilimiz çıkarılan teşvik yasalarıyla birçok endüstri yatırımı üzere fosforlu konuma gelmiştir. Bilcümle bunların yanında ilimiz altyapıdan üstyapıya, eğitimden sağlığa, sosyal hizmetlerden spor ve ekin hizmetlerine gelişigüzel konuda kocaman gelişmeler kaydetmiş, halen bile birçok proje ve yatırımlar sürmektedir.” ifadelerini kullandı.
Atay, kentin coğrafi konumundan doğan avantajları ve geleneksel endüstri merkezlerinin dip bölgesinde “endüstri kuşağı” üzerinde vadi alması zımnında yatırımcılar için bire bir hava merkezi olduğuna dikkati çekerek, yatırımcı firmaların dağılımına bakıldığında alelhusus son yıllarda faziletli ilişik zer ürünlerin ve dış satım potansiyeli faziletli sektörlerin kenti tercih ettiğinin görüldüğünü vurguladı.
