Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan, “Ey Palikarya, bak tarihe bak, tarihe dön, haddinden fazla daha çok doğacak gidersen bunun bedeli dokunaklı tamam, sakil. Yunanistan’a bizim biricik cümlemiz var, İzmir’i nisyan.” dedi.

Erdoğan, Samsun Çarşamba Havalimanı’nda planlı TEKNOFEST KARADENİZ 2022’birlikte yaptığı konuşmada, milli savaş zafere ulaşıp Cumhuriyet kurulduğunda orduyu pekiştirmek üzere cidal uçağı ihtiyacının ortaya çıktığını anlattı.

Bunun için şehirlerin özlük içlerinde kampanya düzenleyip, orduya isimlerini taşıyacak birer uçak almaya çalıştığını anımsatan Erdoğan, “Bu çerçevede bağışta bulunması için Nuri Demirağ’a bile gidiliyor. Nuri Demirağ, kendisinden hediye isteyenlere, ‘madem milletimiz tayyaresiz yaşayamaz, bari bunu başkalarının lütfuna bırakamayız. Ego bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim.’ diyor. Nuri Demirağ’ın erbap olduğu basiret o dönemin yöneticilerinde olmadığı üzere maatteessüf bu adım dokunaklı benzeri şekilde sonuçlanıyor. İşte Hürkuş’un önce örneği olduğu kişi uçağımızı ayırmak amacıyla 70 sene yoklamak zorunda kaldık. Bire Bir elan böyle durumlara düşmemek üzere yeryüzü iri güvencemiz ve umudumuz TEKNOFEST kuşağıdır, Hangi Z kuşağı hangi Y kuşağı TEKNOFEST kuşağı.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, birilerinin “bilcümle bunlar vaktiyle sebep yapılmamış bile bugün gündeme geliyor” diye niteleyerek soracaklarını belirterek, şöyle konuştu:

“Bu soruyu aslında eski Türkiye’nin aktörlerine, sakat Türkiye vaadiyle baştan ülkenin yönetimine talip olanlara çevirmek geçişsiz. Süfli da Türkiye, bilcümle bu teknolojik atılımları hadi henüz öncesini bir kenara bıraktım, son 60-70 yılda illet yapmadı acep? Ülkemizin bu dönemine baktığımızda cevap kendinden ortaya çıkıyor. Gençlerimizi kimi zaman sağcı-solcu diye niteleyerek, bazı bazı Sünni-Alevi diye niteleyerek, kimi zaman Türk-Kürt diye, bazı bazı şucu-bucu diye birbirlerine kırdırtanların böyle tıpkı derdi olması cins mü? Bugün bibi tıpkı karışık oyunların tahrikini yapanların benzeri sinsi tuzakları önümüze döşeyenlerin böyle tıpkı gündemi olması olabilir mü?”

Erdoğan, Temiz Paşa’nın “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür evre-i aklı eserinde.” dizelerini hatırlatarak, “İşte Ileri Uç Oyuncusu, aha Kızılelma.” dedi.

26 Ağustos’ta Malazgirt’te olunduğuna değinen Erdoğan, “Geldik Fatih ve Cumhuriyetimizin kuruluşuyla Gazi Mustafa Kemal’e ve demincek onunla beraber bizler de bu yolda yürüyoruz. Bizim niyetimiz dahi gayretimiz üstelik başarımız üstelik yaptıklarımız de ortadadır. Laf ola beri gele namevcut. Bizim işimiz var, bizim yapacaklarımız var. İnsanlarımızı birbirine düşman etmekten, yalanla, iftirayla, çarpıtmayla ara öğütmekten, pişkince ortada gezmekten eksantrik numarası olmayanlar, bu dediklerimizi anlayamazlar. Ecdadın dediği üzere, Kamil odur kim koya dünyada yayın, eseri olmayanın durumunda yeller eser.” diye konuştu.

Eserleriyle milletin ve gençlerin karşısında olduklarını vurgulayan Erdoğan, “Eseri olmayanların takdirini üstelik sizlere bırakıyoruz.” dedi.

Ayrımsız zamanlar Amerika’dan Avrupa’evet, Rusya’dan Japonya’evet, antrparantez Hindistan’dan Brezilya’ya büyüklüğünde birçok ülkelerin dursuz duraksız çalışıp, teknoloji üretirken Türkiye’dekilerin vesayet ve darbe bataklığında çırpındığını tamlayan Erdoğan, “Onlar gençlerini teknolojiyle, bilimle, erdemle yoğurarak yetiştirirken bizdekiler, üniversite kapılarında benim başörtülü kızlarımı, bacılarımı üniversiteye almamakla uğraştılar. Kaslı ülkeler, dünyanın ciharıyek yanından mevrut insanları kalkınma atılımlarının desteği haline dönüştürürken, bizimkiler elan kişi vatandaşlarına da minimal insanca şartları sağlamayı başaramıyordu.” ifadelerini kullandı.

“Bedeli vahim tamam”

Tekmil bu yaşananlarda siyasetçisinden bürokratlarına, iş insanından akademisyene herkesin payı ve sorumluluğu olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle bitmeme etti:

“en son FETÖ hıyanet çetesinin yaptığı alçaklıkların ortaya dökülmesi bile yegâne başına Türkiye’nin nelere karşın bugünlere geldiğinin ispatıdır. Bu FETÖ değil mi evet, baş örtüsü üzere ‘teferruattır’ diyen, yazıklar olsun. ‘Hoca’ diye niteleyerek geçin amma başörtüsüne ‘teferruattır’ birlikte. Demin nerede? Pensilvanya’dahi. Kimin beslemesi? Amerika’nın. Kimin bacanak, kimin dahi karşımızda olduğunu ferah bilmemiz lazım. Şu anda bu Amerika, Dedeağaç’a, Yunanistan’a silahları gönderiyor mu? Uçakları gönderiyor mu? Oradan S-300’lerle bizi tehdide kalkışıyor mu? Ulan Palikarya, bak tarihe bak, tarihe dön, çok elan fazla gelecek gidersen bunun bedeli ağır sıklet olur, okkalı. Yunanistan’a bizim yegâne cümlemiz var, İzmir’i nisyan.”

Cumhur Reisi Erdoğan, benzeri Türkiye’nin demin bazı alanlarda dünyanın yeryüzü kaslı ülkelerinin üstelik üzerine sâdır başarılarıyla kendini kabul ettirdiğine dikkati çekerek, “Adaları işgal etmeniz falanca bizi bağlamaz, vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz evet, bire bir şeb ansızın gelebiliriz. Geçmiş ülkemizin ayağına prangalar takarak, ilerlemesini engelleyenlerin, tıpkı yerlere okazyon kollayarak, beklediğinden sakıncasız olun.” dedi.

Hep gelişigüzel bunlara punt vermeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, “Vereceğimiz uğraş mukavim olacaktır, fedakarlık gerektirecektir, bedel ödettirecektir amma böylece ortaya çıkacak başarının getireceği huzurun, mutluluğun, refahın tarifi türlü değildir.” değerlendirmesini yaptı.

Bu mücadelenin somut örneğinin TEKNOFEST’i düzenleyen “Bayraktar kardeşler” namına karşılarında durduğunu anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“İnsansız hava araçlarını geliştirirken hangi engellerle karşılaştıklarını, ne ihanetlere tanık olduklarını, ne sabotajlara maruz kaldıklarını sunu ferah onlar biliyor ve ben biliyorum. Yeri geldi kendilerine pist verilmedi, pist. Yeri geldi uçuşları yasaklandı, yeri geldi tehdit edildiler ama yılmadılar, çalıştılar, çabaladılar ve sonuçta ortaya ayrımsız acun markası çıkardılar. Keban Barajı inşa edilirken birileri ‘kurbağalara göl yapıyorsunuz’ diye niteleyerek kendilerince projeye takoz olmaya çalışmışlardı. Bunların ki olduğunu biliyorsunuz, söylememe ister var mı? Amma buraya de gelmiş. Vatan Caddesi mensur edilirken birileri ‘Buraya tayyare mı indireceksiniz?’ diye, vizyonsuzluklarını sergilemişlerdi. Geçit köprülerinin gelişigüzel birinin inşası sırasında birileri, alıkoymak üzere ellerinden geleni yapmışlardı. İşte birinci köprüde, ikinci köprüde, Müşkül Hükümdar Hak Köprüsü’nde…Ağır Melik Doğruca Köprüsü’nü yaptırmamak için neler yapmadılar kim? içtenlikle söyledim, ‘boşuna uğraşıyorsunuz. Tığ Çetince Melik Sahih Köprüsü’nü yapacağız, bitireceğiz’ dedik ve bitirdik.”

“Onların hayallerinin ulaşamadığı yere bizim icraatımız ulaşır”

Çanakkale 18 Mart Köprüsü’nde birlikte aynısının yapıldığını anımsatan Erdoğan, “Ne oldu, yaptık mı, yaptık. Engelleyemediler, engelleyemeyecekler. Zira onların hayallerinin ulaşamadığı yere bizim icraatımız ulaşır. Şayet bunlara takılıp kalsaydık, ülkede tuğla üzerine tuğla koyamaz, milletimizi hakkı olan hizmetlerin hiçbirine kavuşturamazdık. Sizler da verdiğimiz kamu desteklere ve inşa ettiğimiz girişimci dostu iklime karşın ihtimal ayrımlı alanlarda öngöremediğimiz engellerle karşılaşabilirsiniz. Sakın ha mücadeleden vazgeçmeyin, sakın ha azminizi kaybetmeyin, sakın ha doğrulama olmayın.” diye konuştu.

Kendi hayatındaki mücadelesini anlatırken bile sık sık “Içi Geniş zafere ulaşır” sözünü tekrarladığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

“Unutmayın Cumhurbaşkanınız olarak baştan sona yanınızdayım. Gencim, gençlerle beraberim. Allah hayat verdikçe da bilcümle yanınızda olacağım. Bakanlıklarımızla kurumlarımızla okullarımızla T3 Vakfı kabilinden sivil topluluk kuruluşlarımızla hususi sektörümüzle ailelerimizle ahali ele vererek, bu mücadeleyi zafere ulaştıracağız. ‘Başarının sahibi çoktur, akamet öksüzdür’ bu sözü unutmayın. Tığ seçme nakız ve eşya altında sizin yanınızda olmayı sürdüreceğiz. Karadeniz’deki tabii gazı keşfederken ‘ herhangi bir arayan bulamaz amma unutmayın bulanlar, arayanlardır’ sözünü unutmayın. Bir şeyi teknoloji geliştirme peşinde koşan sizler amacıyla dahi söylüyorum, rastgele deneyen netice alamayabilir amma neticeye ulaşanlar, denemekten vazgeçmeyenlerdir. Rabbim zihnimizi vazıh, işinizi macerasız, gücünüzü güçlü, bahtınızı açık kılsın.”

TEKNOFEST KARADENİZ’in düzenlenmesinde emeği güzeşte ve katılan cemi takımları tebrik kartı fail Erdoğan, ziyaretleriyle gençlere destek olan vatandaşlara dahi teşekkürlerini iletti.

Erdoğan, alandaki gençlerle, “Tek ulus, tek bayrak, yegâne yurt, biricik oran. Aynı olacağız, iri olacağız, hareketli olacağız, cömert olacağız, hep alay malay Türkiye olacağız.” sözlerini tekrarladı.

Notlar

Reisicumhur Erdoğan’ın TEKNOFEST KARADENİZ’in düzenlendiği alana gelişinde Orhan Gencebay’ın “Mevsim bahar olunca” şarkısı çaldı.

Erdoğan, alanda Cumhur Reisi Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Defans Bakanı Hulusi Akaret, Sanayi ve Uygulayım Bilimi Bakanı Mustafa Varank ve TEKNOFEST Umumi Heyet Başkanı Selçuk Bayraktar ile farklı yetkililer marifetiyle karşılandı.

Konuşması öncesinde TEKNOFEST’in paydaşları ile hatıra fotoğrafı çektiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, elan sonraları TEKNOFEST’te bağış almaya adalet kazanan takımlara ödüllerini verdi.

Erdoğan, “Bugüne kadar gelenlerin sayısı tahminî 450 bin civarındaydı. Bugünkü rakamı emniyetten aldım. Zaman 250 bin. Maşallah. Bu ne pir rabıt, bu ne iyice heyecan. Rabbim yardımcımız olsun.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, daha sonradan 26 ildeki Deneyap Atölyeleri’nin açılışını İzmir ve Adana’ya etkin bağlanarak gerçekleştirdi.

Reisicumhur Erdoğan, elan sonraları Bayraktar Kızılelma ve Hürkuş uçaklarını imzaladı, uçakların önünde menzil verdi. Selçuk Bayraktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a TEKNOFEST logosunu bergüzar namına ikram etti.

(Bitti)