Ürdün’de öldürülmüş Türk vatandaşının oğlu: “Ailece perişanız, hepimiz mahvolduk”

Ürdün’da öldürülmüş Türk vatandaşının oğlu: “Ailecek perişanız, hepimiz mahvolduk”

“Babamın cenazesi orada durunca zorumuza gidiyor. Dışişleri Bakanlığı’na biricik çağrım bu süreci hızlandıralım”

Aynı olayda bire bir kişinin yaralandığı, 3 kişinin ise nezarette olduğu öğrenildi

KOCAELİ – Kocaeli’den ‘Antalya’ya gidiyorum’ diye niteleyerek evden sâdır ve Ürdün- İsrail sınırında öldürüldüğü ortaya çıkan 70 yaşındaki tır şoförü Şahin Gökmen’in oğlu Emre Gökmen, “Bana babamın ebedî uyku ettiğini, askerlerin onu vurduğunu, aynı kişinin ise dertli olduğunu söylediler. Gayrı 3 kişinin ise nezarette tutulduğunu söylediler. Babamı sağ arıyorduk. Ailecek perişanız, hepimiz mahvolduk. Babamın cenazesi orada durunca zorumuza gidiyor. Dışişleri Bakanlığı’na bir tane çağrım bu süreci hızlandıralım” dedi.

Kocaeli’nin Taşmak ilçesi Şehitler Mahallesi’nde oturan tır şoförü Delice Gökmen (70), ‘Antalya’ya gidiyorum’ diye 23 Ekim’de evinden ayrıldı. Evden ayrıldığı günden beri Delice Gökmen’den marifet alamayan ailesi, aramaya koyuldu. Delice Gökmen’in Antalya’dan aynı grupla Ürdün’e gittiğini fen alan familya, araştırmalarına devam etti. Babasının ve yanındaki 4 kişinin Ürdün’den İsrail’e kaçak yollarla girmeye çalışırken yakalanarak nezarete atıldığı bilgisini alan Emre Gökmen, konsoloslukla iletişime geçti. Babasını esen arayan Emre Gökmen’in Ürdün Konsolosluğu’ndan aldığı mesajla dünyası başına yıkıldı. Gökmen, babasının tıpkı hafta büyüklüğünde ilk İsrail’e 4 arkadaşıyla alay malay çaktırmadan yollarla geçmeye çalışırken öldürüldüğü, tıpkısı kişinin yaralandığını, sair 3 kişinin ise nezarete atıldığı bilgisine ulaştı. Emre Gökmen, babalarının cenazesinin ivedili ayrımsız şekilde Türkiye’ye getirilmesi amacıyla müzaheret istiyor.

“Babam öldü, benzeri birey yaralandı, 3 sevimli ise nezarette”

Emre Gökmen, “Babam Delicesine Gökmen 70 yaşındaydı ve tır şoförüydü. Antalya’ya gidiyorum diye evden bundan sonra. Antalya’bile birileriyle Ürdün’e gidiyor fakat bundan haberimiz yoktu. Ürdün’den da İsrail’e geçmeye çalışmışlar. İsrail onları kabul etmeyince onlar bile çaktırmadan geçmeye çalışmış. Sinsice geçmeye çalışırken Ürdün askerleri babamı vurarak öldürüyor. 10 gündür babamdan malumat alamıyorduk. Daima babama ulaşmaya çalışıyordum ve Ürdün’birlikte olduğunu öğrendim. Konsoloslukları arayarak babama ulaşmaya çalışıyordum. en son Dışişleri Bakanlığı’nı arayarak bilgi kabul etmek istedim. Dışişleri Bakanlığı bana babamın mevt ettiğini, askerlerin onu vurduğunu, aynı kişinin ise dertli olduğunu söyledi. Başka 3 kişinin ise nezarette tutulduğunu söyledi. Demin cenazesini almaya çalışıyoruz. Aynı haftadır babamın cenazesi Ürdün’bile” dedi.

“Babamın cenazesi orada durunca zorumuza gidiyor”

Cenazeyi ne zaman verecekleri konusunda kesin aynı vukuf verilmediğini belirten Gökmen, “Bize 10-15 gün içerisinde cenazeyi alabileceğimizi söylediler ama açık değil. Kimesne bana vukuf vermedi, bilcümle ben babamı aramaya çalıştım. Burada ailece elimizde telefon bekliyoruz. Buradan Dışişleri Bakanlığı’na haykırmak istiyoruz. Yeryüzü azından süreci hızlandıralım, cenazemizi alalım ve lazım şekilde defnedelim. Ürdün ne ki. Babamın cenazesi Ürdün’dahi durmasın. Benim babam Türk vatandaşı, cenazesi gelip Türkiye’da dursun. Babamın cenazesi orada durunca zorumuza gidiyor. Sunu azından bileyim kim babam burada. Dışişleri Bakanlığı’na biricik çağrım bu süreci hızlandıralım, ayrıksı bir molekül istemiyorum” diyerek konuştu.

“Babamı sağ arıyorduk, onu bu güne kadar salim biliyorduk”

6 cömert olduklarını söyleyen Gökmen, “Babam henüz önceki Ürdün’bile çalışmıştı. Babam ne amacıyla Ürdün’e gitti bilmiyorum amma mücerret bekar çocukları olduğu üzere balaban ihtimalle oraya repertuvar yapmaya gitti. Bilseydik bittabi ki dahi göndermezdik. Babamın temas ihtiyacı namevcut, durumu keder değildi. 23-25 Ekim’da Antalya’ya gidiyorum diye niteleyerek evden bundan sonra, aynı elan da selen alamadık. Dışişleri Bakanlığı’ndan bize süreci pazartesi gününe hızlandırmaya çalışıyoruz dediler ama kesin tıpkı şey namevcut. Babam aynı haftadır tutkun ve bana bilgi birlikte verilmedi. Ego araştırarak bilgi aldım. İlk araştırmalarım neticesinde babamın Ürdün’üstelik nezarette olduğunu duydum. Babamı gönderen kişiler bana sürekli, ‘Baban iyi’ diyorlardı. Oysa babam son etmiş, kimesne bize vukuf vermedi. Babamı salim arıyorduk, onu bu güne büyüklüğünde sıhhatli biliyorduk. Şu süreç bizi daim paslı ediyordu. Nezarette babamla konuşayım diye niteleyerek sürekli aradım onu. Ailecek perişanız, aklımızdan böyle benzeri molekül geçmiyordu. Hepimiz mahvolduk” şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun aile ile iletişime geçerek başsağlığı dilediği, süreç konusunda yardımcı olacaklarını belirttiği bilgisine ulaşıldı. Ayrıca Taşmak Belediye Başkanı Uca Saika Sezer, aileyi arayarak başsağlığı diledi.

Share: