Veysel Eroğlu’ndan İBB’ye Koy eleştirisi

Veysel Eroğlu’ndan İBB’ye Koy eleştirisi

Orman ve Su İşleri çarkıt Bakanı ve Afyonkarahisar Saylav Prof. Dr. Veysel Eroğlu:

“Haliç’te maltalık yoktu, 5 milyon metreküp balçık vardı, hiçbir faal yoktu, geriz nişan akarsu rastgele tarafa yayılırdı”

“Kağıthane deresi, Küçükköy, Alibeyköy dereleri, Üç devam öz var bunları üstelik reform ettik”

“Yapılan çalışmalar neticesinde Koy’te balık terviç yarışmaları düzenlenir arkaç gelmişti fakat İBB yerleşmiş kasılma ve tünellerde gerekli hizmet ve kontrolleri yapmadığı amacıyla Körfez baştan kirlenmeye başladı”

“Reklamı filan bıraksınlar”

BARTIN – Orman ve Su İşleri sakat Bakanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Bartın’daki ziyaretinde İBB’yi Haliç üzerine eleştirdi. Eroğlu, belediyeyi doğrulama ettiklerinde Haliç’te 49 balık türünün yaşadığını fakat bugün İBB’nin bakım çalışmaları ve arama çalışmalarını yapmadığı amacıyla Koy’in baştan kirlenmeye başladığını belirterek, “Reklamı filan bıraksınlar. Aynı çeşmeye burma eğreti hikayelerini bıraksınlar. Şu anda hakikaten hizmet çalışmaları vs. arama çalışmaları yapılmadığı üzere bire bir kirlenme söz konusu” dedi.

2011-2018 yılları beyninde Orman ve Su İşleri Bakanlığı görevini örümcek Afyonkarahisar Saylav Prof. Dr. Veysel Eroğlu Bartın’bile ziyaretlerde bulundu. Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan’ı makamında müzakere fail Eroğlu henüz bilahare Bartın Belediyesi ve AK Tümen İl Başkanlığına ziyaretlerde bulundu.

DÜRÜST Fırka İl Başkanlığı ziyaretinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Eroğlu istifham üzerine Körfez’in durumunu değerlendirdi. Eroğlu açıklamasında İBB’yi teyit ettiklerinde Koy’te 49 balık türünün yaşadığını ancak zaman İBB’nin kurulan kuruluş ve tünellerdeki bakım kontrol çalışmalarını yapmadığı üzere Koy’in baştan kirlenmeye başladığını söyledi.

Susuzluk, albeni kirliliği ve gübür dağları kadar sorunlardan güdük sürede kurtararak İstanbul’u yaşanabilir aynı şehre dönüştürdüklerini ifade fail Eroğlu, “Coşkunluk, çöp dağları, albeni kirliliği ayar safhadaydı. Gazeteler promosyon adına gaz maskesi dağıtırdı. Çöp dağları vardı, çöpler toplanmazdı. Yabancı ülkelerin İstanbul’daki konsolosluklarına gelgel kirlenmesi, hararet, Haliç’in kirlenmesi, çöplerden ortalık yer tazminatı ödenirdi. İstanbul hakeza tıpkısı şehirdi, yaşanmaz benzeri şehirdi. Filhakika 1,5 yılda İstanbul’dahi su kesintisini kaldırdık. Ayrıca 8 ayda kaldırdık çünkü bizim kendimize bakarak heves ve heyecanla, hikmet ve deneyim ile yüzyıllık ayrımsız problemi, kesintiyi kaldırdık.” dedi.

Haliç’in temizlenmesi noktasında yapılan yatırım ve çalışmalardan dahi kortej eden Eroğlu, “Haliç’te hayat yoktu yani, 5 milyon metreküp balçık vardı. Tamamen kokusundan 2 kilometre gayrı taraftan aracın camlarını kapatırdık yani orada duramazdık. Hiçbir faal yoktu. Bire Bir biricik etkin yoktu. Lağım kokusu seçkin tarafa yayılırdı. Evvela Koy’e girecek olan hep atılmış suları hep Koy’e akıyordu yani geriz suları. Biz Sütlüce mezbahası. Ne büyüklüğünde keriz suyu varsa kanalizasyon, Körfez’e akardı. Kuzeyden ve güneyden önce Yıldız Körfez Projesi ile başladık. Majör, dünyanın yeryüzü etraflı tüneller, kolektörleri ile alay malay Balta Limanına büyüklüğünde atılmış suları toplayıp orada arıttık. Güneyde Yenikapı’ya topladık Haliç’in güneyindeki bilcümle atık suları. Büyükşehir Belediyemiz ise katı atıkları çözdü. ve neticede İstanbul siftinlik mehabetli oldu. Körfez’e atılmış su, çöp vs. gelmeyince, derelerde… Kağıthane deresi, Küçükköy, Alibeyköy dereleri. Üç kıta dere var bunları de tashih ettik. Geriye ne kaldı? 5 milyon metreküp çamurun buradan alınması. Alınması için hangi yaptık biliyor musun? 5 milyon metreküp balçık birçok devam kamyonla taşınır düşünün. 500 bin kamyonla yollamak. Nereye taşıyacaksın? Tanrı lütfetti bilcümle orada Alibeyköy’üstelik bire bir taş ocağı bulduk. Oraya dünyadaki ilk defa aynı teknoloji ile ne yaptık biliyor musunuz? Suyla bu arada çamuru emdik, pompayla pestil. Taş ocağında mil çöktü. Arınmış suyu üsten süzerek Koy’e verdik bozulmamış bir şekilde. Sonunda suyla beraber çamuru ağızsız tonsuz hiç kimsenin haberi olmadan, belirti problemi olmadan taşıdık 5 milyon metreküp çamuru. Bağımlı bunlar, çamurlar taşınınca, derelerden saf su gelince Haliç kendisini toparladı” dedi.

Yapılan icraat neticesinde Haliç’te balık tutma yarışmalarının düzenlenir arkaç geldiğini ancak İBB’nin yerleşmiş bünye ve tünellerde lüzumlu bakım ve kontrolleri yapmadığını ve Haliç’in baştan kirlenmeye başladığını belirten Eroğlu, “Tıpkı sene süresince orada balık terviç yarışması yapar hale geldik, hiçbir deli dolu yokken. Şu anda biz ayrılırken, yani DÜRÜST Fırka belediyeyi teslim ederken 49 asıl balık vardı. Ama biz tesisleri yaptık bunları işletmek gerekiyor. Yani siz kanalların bakımını yapmazsanız, çöpleri toplamazsanız, yine kirletirsen aynı balçık yeniden birikmeye başlar. Burada tavsiyemiz şu reklamı falanca bıraksınlar. yahut aynı çeşmeye kıvrılmış eğreti hikayelerini bıraksınlar. Bizim getirdiğimiz suyu, bizim restore ettiğimiz tarihi çeşmeye burulmuş iare merasimlerini bıraksınlar de bizim amade, ağız ağıza hep şebekeyi ağız ağıza yeniledik hep şebekeyi. Bütün şebeke sistemi, kolektörler, tüneller, arıtma tesisleri bunları yaptık. Hoppadak bunlara düşen bu dev yatırımları…Aynı dahi takanak ödedik, borçsuz tasdik ettik. 1,5 bilyon namus borcu ödedik. ve kuvvetli dirimsel bıraktık su geliri. Zımnında bunlara elden sakıt işletmeye dikkat etmesi lazım. Bakarsan bent, bakmazsan dokunaklı evet. Bunun, meselenin özeti bu. Şu anda gerçekten hizmet çalışmaları vs. kontrol çalışmaları yapılmadığı için tıpkısı kirlenme bahis konusu. Ayrıca biz birde temiz su gelsin diye niteleyerek Cumhurbaşkanımızın talimatı ile oradan İstanbul Boğazından tıpkı tünelle Kağıthane deresine su aktarılmıştı saf akarsu. Onu bile zindelik enerjisi oluyor diye çalıştırmıyorlar. Nedeniyle Koy’in durumu budur yani” diye konuştu.

Share: