Türk Kazı Bilimi ve Kültürel Bırakıt Vakfı kurulmasını içeren öneri, TBMM Genel Kurulunda

TBMM Umumi Kurulunda, Türk Arkeoloji ve Kültürel Bırakıt Vakfı Kanunu Teklifi’nin bütünü üstünde görüşmeler tamamlandı.

Genel Kurulda, İYİ Parti Grubu yerine hezel düz Gaziantep Milletvekili İmam Hüseyin Filiz, Anadolu’nun zengin bir kültürel mirasa cemaat olduğuna meni ederek, son dönemde yapılan arkeolojik kazıların acun tarihini değiştirmeye devam ettiğini söyledi.

Teklifle kurulacak Türk Kazı Bilimi ve Kültürel Miras Vakfı ve faaliyetlerini önemsediklerini dile getiren Filiz, “Sorumluluklarının bilincinde olmaları talebiyle Vakfın aldatıcı olmasını diliyor, yapılacakların takipçisi olacağımızı birlikte ifşa etmek istiyorum.” diyerek konuştu.

Cımbar, 6 Şubat tarihinde gerçekleşen depremlerin etkilediği illerde çok sayıda tarihi eserin evet iri hasar gördüğünü ya de tamamen yıkıldığını belirterek, “Bu emanetlerin ayakta tutulması, ati kuşaklara akilane şekilde aktarılması çokça önemlidir. Binlerce yıl ayakta kalmış, yıpranmış evet bile depremde hasar görmüş eserlerimizin zat dönemine makul şekilde restore edilmesi sıra bilincinde olmanın gereğidir. Ancak bir nice yenileme çalışmasının idmansız ellerde, tarihi mirasın değerinin farkında olmayıp yemeden içmeden dünyalık fethetmek derdinde olan bazen firmalar yoluyla yöntemince katledildiğine tanık olduk, olmaktayız. Yüzlerce ayrıca binlerce sene ayakta kalmayı başarabilmiş tarihi eserlerin ‘restorasyon’ adı altında resim değiştirmesine cevaz edilmemelidir.” değerlendirmesinde bulundu.

Son 20 yıldır kamuda istihdam edilen arkeolog sayısını soran Cımbar, “Neden Türkiye’deki arkeolojik kazıları Türk hisse senedi adamları, şirketleri ve Türk hükümeti değil birlikte KUL, Alman ve Fransız kuruluşları akçalanmış ediyor? Evcil yöneticilerimiz, kentlerindeki tarihi varlıkları destek olmak amacıyla tarihi doku büsbütün site imar planlarını aplikasyon üzerine zaruri hassasiyeti göstermelidir. Kurulacak vakfın bu sorumluluğu birlikte üstlenmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

“Şümullü tıpkı envanter oluşturulmalı”

MHP Iğdır Saylav Yaşar Karadağ, Türkiye’nin, afetlerin yıpratıcı etkisine karşı kültürel mirasını koruması gerektiğine meni etti.

Ülkenin kültürel varlığının potansiyeli dikkate alındığında, Türk arkeolojisinin say sahası açısından balaban tıpkı kazanıma topluluk olduğunu anlatan Karadağ, “Türkiye’nin cemi kültürel miraslarının araştırılarak tayin edilmesi gerekmektedir. Bilinmeyenlerin ortaya çıkarılıp bilinenlerin değerlendirilmesi, araştırılarak kapsamlı bir envanterin oluşturulması zorunlu görülmektedir.” dedi.

Karadağ, gün süresince kadim Türk kültürü beraberinde birçok balaban uygarlığı barındıran Anadolu’nun, yekpare adına ortaya çıkarılmamış ekin hazineleri barındırdığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Türk arkeolojisinin dünyaya açılabilmesi, kültürel ve tarihi bağlarının olduğu coğrafyalarla yakınlaşabilmesi, bu alanda bittabi kim TİKA’mızın da çokça büyük çalışmaları var ve takdirle karşılıyoruz, acun arkeolojisi çalışmalarına de ulama ve alnaç verilebilmesi amacıyla etken benzeri arkeoloji ve kültürel bırakıt aktörüne dönüşmesi milli menfaatler bakımından sonuç derece önemlidir. Alelhusus yıllarca dışardan yabancıların bu alanda yapmış olduğu çalışmaları görüyorduk, bu yasa teklifinde kurulacak vakıfla alay malay inşallah bu alandaki evcil haber adamlarımızın dahi sayısının sonuç evre artacağı kanısındayız. Bu kapsamda, teklifle ülkemizde ve kültürel, tarihi bağlarımızın olduğu dünyanın başka bölgelerinde Türk ve İslam arkeolojisi ve ait bilimin alanlarında insanlığın ortak birikimlerini ana alarak ilmî tetkikat boşaltmak, bu araştırmaları haydi, yapılan araştırmaları yayınlamak, arşivleme çalışmaları akdetmek, araştırmacıların erişebileceği kütüphaneler monte etmek, özel müzeler ayırmak, acun arkeoloji ve kültürel miras camiasındaki bilgi toplulukları ile kültürel bırakıt alanında işbirlikleri gerçekleştirmek, güçlükle dışında arkeolojik kazı, araştırı ve tetkik faaliyetlerinde bulunmak üzere Türk Arkeoloji ve Kültürel Bırakıt Vakfı kurulmaktadır.”

MHP’li Karadağ, MHP yerine yasa teklifini desteklediklerini bildirdi.

“Türk İslam kavramı, birci ve diğerlerini bulunmayan sayıyor”

HDP Antalya Mebus Kemal Bülbül, iktidarın akıbet dönemde TBMM’ye vakıflar ve düzlük başkanlıkları kurulmasına yönelik kanun teklifleri getirdiğini belirterek, “Bunlarla epey iktidarlar mı yahut getirim alanları mı, pek da kıtipiyoz sayılmaz, yaratılmak isteniyor?” sorusunu yöneltti.

Teklifle kurulacak Vakfın, Türk ve İslam kavramlarıyla sınırlandırılmasının kabul edilemez olduğunu belirten Bülbül, “Vakfa getirilen Türk İslam kavramı, sınırlayıcı, tekçi ve diğerlerini namevcut sayıyor.” ifadelerini kullandı.

Bülbül, zelzele nedeniyle birçok ilde tarihi dini yapıların yıkıldığını hatırlatarak, bunların aslına akla yatkın şekilde restore edilmesini istedi.

Teklifle kurulacak Vakfın birci benzeri anlayışta olmasına itiraz ettiklerini belirten Bülbül, “Ayrıca Vakfın yapı, işletiliş amacı, Kazanç ile paralellik teşkil fail Enstitü’nün bünye amacı yeterince meydanda, vazıh, beliğ değil. Vakfın rastgele şeye rağmen aynı sivil topluluk kuruluşu olması gerektiği ve sivil inisiyatif eliyle kurulması gerektiği gerçeğini bile ifham etmek gerekiyor.” sözlerini harcama etti.

“Bu meseleyi zaman tartışıyor olmaktan çeki duyuyorum”

CHP Ankara Mebus Saika Kaya, iktidarın üniversitelerin kapısına kilit vurduğunu öne sürerek, “11 il var, bu illerdeki ayrıntılar, Ankara, İstanbul ve İzmir’deki üniversiteleri kazandı. Yurtlardan bu çocukları attınız. Annesini, babasını, kardeşini kaybetmiş, evi yıkılmış, nereye gidecek, nerede kalacak? ‘850 bin kişiyi barındıracağız.’ dediğiniz yurtlarda şu anda 350 bin can barınmıyor. Zira hiç kimesne Hakkari’deki, Artvin’deki, Zonguldak’taki, Edirne’deki yurda gitmedi.” ifadelerini kullandı.

Teklifle kurulması öngörülen Vakfın, Kanunuesasi’ya muhalif olduğunu savunan Kayaç, “Temel Komisyonunda görüşülsün, dedik, görüşülmedi, reddedildi. Finans senedi nerede? Burada hakeza aynı öz namevcut. Bu Vakfın parası pulu namevcut ama Ekin ve Turizm Bakanlığı marifetiyle oradaki bütçeden hamur aktararak benzeri varlık böbürlenmek isteniyor.” dedi.

Bu konuyu, zaman tartışmaktan üzüntü duyduğunu dile getiren Kaya, “Ben bir eğitimciyim. Ayrımsız dakika ilk üniversiteler eğitim bilimi öğretime açılmalı. Hareket bölgesindeki okullar kademeli yerine eğitime açılıyor. Hiç antlaşma kaybedilmeden hoca atamaları yapılmalı, deprem bölgesindeki mağdur olan öğretmenlerin isteğe ilişkin tayinleri derhal gerçekleştirilmeli. İşte bunları tartışırsak topluma yarayışlı aksiyon yapmış oluruz amma bu Vakfı kursanız hangi tamam kurmasanız ne tamam; ömrünüz üç aylıktır.” şeklinde konuştu.

Genel Kurulda teklifin maddeleri üstünde görüşmelere geçildi.

Share: