Sivas güvercini tescillenme uğrunda, sona yaklaşıldı

Sivas güvercini tescillenme amacında, sona yaklaşıldı

Sivas taklacı ve aktör güvercinin, ırk tescil çalışmalarında sona yaklaşıldı

SİVAS – Sivas taklacı ve oyuncu güvercinin, soy tescil çalışmalarında sona yaklaşıldı

Halk içerisinde kırıcı şekilde yetiştiriciliği yapılmakta olan Sivas taklacı ve aktör güvercininin yetiştiricilerin özverili çabası sonucunda geçmişten günümüze kadar ırk özellikleri bozulmadan geldiği düşünülüyor. Sivas’ta bulunan yetiştiriciler güvercin türlerinin bilinmesi ve tescillenmesi amacıyla balaban çabalama harcama ediyor. Yetiştiricilerin yapmış olduğu bu özveren çabanın ilmî adına fiyat bulması amacıyla genetik çalışmalarına başlayan vukuf adamları, Sivas taklacı ve oyuncu güvercini ırkının tescillenmesi için serencam aşamaya geldi. Binlerce güvercin üstünde emek eden olgun adamları Sivas güvercininin yapı bilimsel ve anatomik analizlerini bitirdi. Genetik analizlerinin devam ettiği Sivas güvercini, deneylerin bitmesinin peşi sıra T.C. Ekincilik ve Orman Bakanlığının, Irk Tescil Komisyonuna başvurularak literatüre kazandırılacak.

“Jen havuzunun korunarak günümüze büyüklüğünde geldiğini düşünüyoruz”

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Malumat Fakültesi, Biyokimya Bölümü, Akademisyen Doç. Dr. Taner Daştan, Sivas güvercininin geniş havuzunun korunarak günümüze büyüklüğünde geldiğini düşündüklerine değindi. Güvercinlerin âdemiyet tarihinde çokça eski zamanlardan itibaren düzlük edindiğini belirterek, “Güvercinler tarihi kayıtlarda önce adına dini figür olarak görülmekte, sonradan evcilleştirildiği zaman kumanya kaynağı yerine kullanılabildikleri karşımıza çıkıyor, henüz sonradan savaşlarda nöbet güvercini adına kullanılmışlar, günümüzde ise barışın sembolü kendisine görülmektedirler. Güvercinler acun genelinde çokça geniş coğrafyalarda bulunan aynı efsanevi adına karşımıza çıkıyor. Sivas, Mardin ve Şanlıurfa’üstelik taklacı namına adlandırılan güvercin yetiştiricilerin sili verili çalışmaları sonucunda gen havuzunun korunarak günümüze büyüklüğünde geldiğini düşünüyoruz. Yetiştiricilerin sempati duyarak yapmış oldukları, bu özverili çalışmanın, ilmî olarak üstelik dolaşma yüzüne çıkarılması ve ilmî bir karşılığının olması için böyle tıpkısı çalışmanın içerisine girdik. Sakat dönemleri incelediğimiz devir Sivas’ta herhangi bir iki evden birinde güvercin beslendiğini görüyoruz. Bugünde o hars bazen güvercin severler tarafından hala kayırma ediliyor ve bu muhafazalar sonucunda güvercinlerin kalıtım bilimi ve ırk özelliklerinin korunarak geldiğini vurgulayabiliriz, bizlerde bilgi insanları yerine bu biyoçeşitlilik mirasının veri literatürüne girmesini istiyoruz. Bu çalışmaları yaparken bizlere verdikleri destekten ve gösterdikleri güvenden âlem, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bilici Talih hocamıza çokça teşekkür ederiz ” şeklinde konuştu.

“Şuanda kalıtım bilimi analizlerini yapıyoruz”

Sivas Cumhuriyet Altını Üniversitesi, Vukuf Fakültesi, Dirim Bilimi Bölümü, Moleküler Biyoloji Anabilim Dalı akademisyen Doc. Dr. Merbutiyet Durna Daştan, Sivas Güvercini örneklerinde genetik analiz yaptıklarını belirterek, “Tığ, Sivas ilinde taklacı ve aktör güvercin ırkının soy tescili yapılması üzerinde çalışmalar yapıyoruz. İnanıyoruz ki Sivas ilinin ehil olduğu dirim bilimsel çeşitliliklerden, genetik zenginliklerden birisi de Sivas taklacı ve oyuncu güvercin ırkıdır. Bugüne kadar seçme morfolojik ve kalıtım bilimi mücahede yürütülmemiştir ve soy tescili yapılmamıştır. Bizlerin 3 yıldır yürüttüğümüz çalışmamızla gelişigüzel bu ırkın bütün yapı bilimsel varyasyonlarını, nicel cisim ölçüm değerlerini, angıç uzunluğu, yelek uzunluğu ve destan uzunluğu vb. gibi kamu yapı bilimsel anatomik değerlerini inceledik, uçuş performansı, ses özellikleri gibi niteliklerini araştırdık. Şu an genetik incelemelere devam etmekteyiz. Bizlere sağladığı desteklerinden ekolojik ortam, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Bilici Talih hocamıza çokça teşekkürname ederiz ” dedi.

Binlerce güvercin üzerinde çalışma yapıldı

Daştan, binlerce güvercin üzerinde emek yaptıklarını söyleyerek, “Binlerce güvercin üzerinden mücahede yürüttük ve morfolojik çalışmalarımızı bitirdik ve istatistiklerimizi ortaya koyduk. Şuanda genetik analizlerini yapıyoruz. Genetik analiz yaparken DNA ve RNA materyalleriyle çalışmamız gerekir. Nedeniyle her bir güvercinden DNA yahut RNA metaryallerini izole edebileceğimiz numuneler topluyoruz” şeklinde konuştu.

“Başka ırklarla bile mukayese yaparak farklılıklarının ortaya konmasını istiyoruz”

Daştan, “Tığ genelde güvercinlerden tüy numuneleri aldık ve genetik analizleri yaparken bu tüy numunelerinden saflaştırdığımız kalıtım bilimi materyalleri kullandık. Tüy numuneleri ile çalışmamızın sebebi, efsanevi refahı çalışmalarına uygun olacak şekilde, güvercinlere değme acı vermeden sunu süssüz şekilde realizasyon edilebilir olması ve güvercinlerde tüy değiştirmeler sırasında sonsuz alttan yeni tüylerin gelmesi ile yenilenebilir bire bir malzeme olmasıdır. Bu şekilde hayvanlara azap yahut keskin vermesi söz konusu değildir. Bu durumda bile güvercin yetiştiricileri üstelik haddinden fazla mutlu olurlar ve güvercinlerine bire bir zarar gelmediği ortamında istekle çalışmamıza destek sağlamışlardır. Güvercin tüylerinin peş kısımlarından rahatlıkla DNA’larını saflaştırabiliyoruz. DNA izolasyonundan ahir aşamalarda, laboratuvar koşullarında muhtelif güvercin genlerinin polimorfizimlerinin araştırılması üzerine mütenevvi elektroforetik yöntemler, spektrofotometrik yöntemler kullanılarak analizlerimizi devam ettirdik. Birçok mikrosatellit gen bölgelerinin, mitokondriyal ve nükleer DNA polimorfizmlerinin değerlendirilmesini ve güvercinlerin uçuş performanslarıyla ilişkin olan genlerin analizlerini yapmayı akıllıca gördük. Takkadak Sivas taklacı güvercin ırkı değil tıpkı zamanda de gayrı ırklarla de karşılaştırma yaparak farklılıklarının ortaya konmasını istiyoruz. Deneylerimizi bitirdikten bilahare kim aşamada T.C. Tarım ve Orman Bakanlığının, Irk Tescil Komisyonuna başvurarak Sivas taklacı ve aktör güvercinin genetik ayrımsız naz ve coğrafi tıpkı meni yerine literatüre kazandırılmasına çalışacağız” diye niteleyerek konuştu.



Share: