Kırşehir’in meşe ormanıyla ciltli sıradan ilçesi: Akçakent

Kırşehir’üstelik meşe ormanlarıyla ciltli olan ve Türkiye’nin nüfusu sunu düşük ilçeleri beyninde saha kayran Akçakent, bozkırın ortasında natürel güzellikleriyle öne çıkıyor.

Kafkasya bölgesinden 1884 yılında kafile eden Çerkez asıllı vatandaşlar eliyle karye olarak kurulan Akçakent, 1990 yılında kaza oldu.

Türkiye İstatistik Kurumu 2021 Yılı Adrese Dayalı Eş Pusat Sistemi verilerine bakarak, Akçakent’in bütün 3 bin 566 olan nüfusunun 776’sı kaymakamlık merkezinde, 2 bin 790’ı köylerde yaşıyor.

Türkiye’nin form nüfusu sunu bağan ilçeleri beyninde yer kayran, İstanbul ve Ankara’dan yaz aylarında gelenlerle nüfusu kalan Akçakent’te kıytırık namert suçların dışında düzenlilik olayı yaşanmıyor.

Bozkırın ortasındaki Kırşehir’in 1420 rakımlı ilçesi, meşe ormanları ve Akçakent Göleti ile ziyaretçilerine natür ile bağırsak içe ara geçirme imkanı sunuyor.

Tarım ve besiciliğin birlikte meşe ormanlarından elde edilen kömür ve odun, 3 değişik bölgeden çıkarılan florit madeni, kaymakamlık halkının inikat kaynakları ortada düz alıyor.

Akçakent Belediye Başkanı Yılmaz Tığ, AA muhabirine, Kafkasya’dan göç fail Çerkez asıllı vatandaşlarca Çiçekdağı ilçesine vabeste “Şehricedid” ismiyle kurulan köyün adının 1965 yılında Akçakent yerine değiştirildiğini, 32 yıldır de ilçe statüsünde olduğunu söyledi.

Akçakent’in Kırşehir’in başka ilçelerine göre orman alanı bakımından öne çıktığına bel fail Tığ, mesire alanlarıyla dikkati çekici ilçenin sac kavurmasının yörede adlı olduğunu anlattı.

Kılıç, ilçenin güvenlik yönünden üstelik çok erinçli olduğunu vurgulayarak, “Halkımız çokça misafirperverdir. İnsanlar burada hayat ortamında yaşar. Burada tek şekilde hırsızlık ve aynı fenomen yaşanmaz. Içtenlikle söylüyorum, kapınız açık yatın, sabahleyin kalktığınızda hiçbir sorununuz olamaz.” dedi.

Lokanta işleten Muammer Apaydın üstelik Akçakent’in sac kavurmasının ünlü olduğunu belirterek, “Sac kavurma Akçakent’te 50-60 yıllık aynı zevk. Kasaba ülke ve ilçelerden bu lezzeti tatmaya mevrut çok sayıda eş var. Beğendiklerini söylüyorlar. Bizler üstelik bunu devam ettirmeye çalışıyoruz.” diye niteleyerek konuştu.

Esnaf Turan Akgün birlikte meşe ormanının dirimsel kapısı olduğunu dile getirerek, “Meşe ormanımız var. İhale karşılığında meşe kömürü yapıyorlar.” ifadesini kullandı.

“Burada kirli gelgel yok, ruhsal gerilim yok”

Yıllarca Avrupa’birlikte yaşadıktan sonradan zahmetli olup Akçakent’e dönen 72 yaşındaki Zeynel Bülbül ise ilçenin havası ve suyunun kendisini metin ve cıvıl cıvıl tuttuğunu söyledi.

Bülbül, “Seyretmek üzere çokça güzel tıpkısı saha. Burada kirli albeni bulunmayan, stres yok. Güçlükle dışında etkili çocuklarım ‘İlla Avrupa’ya gel’ diyorlar. Başvurmak istemiyorum. Havası, suyu akman. Kafam abat.” şeklinde konuştu.

Bakkal işleten Gaybubet Öztürk, özellikle Avrupa ülkelerinde güçlü gurbetçiler kalkışmak üzere İstanbul ve Ankara’dan hemşehrilerinin gelmesiyle yaz aylarında nüfusun arttığını rapor etti.

İlçenin havasının akman olduğunu tamlayan Öztürk, şunları kaydetti:

“Kırşehir’de hakeza tıpkı meydan bulunmayan. Herkesin gelmesini, görmesini referans ederim. Akçakent’te mesire alanları haddinden fazla. Göletimiz, Alatepe, Höbek dediğimiz yerler bunlardan bazıları. Kimse buranın bu kadar adamakıllı olduğunu bilmiyor ama gelince haddinden fazla beğeniyor.”

Tekaüt 66 yaşındaki Afetler İlhan ise Akçakent’in haddinden fazla rahat ve rahat olduğuna dikkati çekerek, “1990’da ilçe olduk. İlçemizin natürel güzellikleri var. Meşe ormanımız bulunuyor. Huzurlu ve tehlikesiz tıpkısı kayran. Tek olay olamaz.” dedi.

Share: